BORÇLAR KİTAP
ÖZETİ 1. kısım
Borç
ilişkilerinden doğan alacak hakları şahsi
niteliktedir alacaklının
hakkına kavuşabilmesi için bir başkasının yardımına ihtiyacı vardır
Çünkü ayni
hakların aksine şahsi haklar kişiye eşya üzerinde doğrudan hakimiyet sağlamaz
Borç ilişkisinden
doğan alacak hakları misli niteliktedir Bu nedenle alacak Hakkı ancak borç
ilişkisinin tarafları arasında ileri sürülebilir ilişkiye
taraf olmayan kişilere karşı ileri sürülemez
Zarar verici fiili
yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille başkasına
kasten zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür
Örneğin; Süleyman
ile Ahmet bir tablonun satışı konusunda anlaşmışlardır ancak alıcı Ahmet'in
düşmanı olan Ümit sırf Ahmet zarara uğrarsın diye bu tabloyu Süleyman'dan satın
almıştır Bu örnek olayda Ahmet borç ilişkisinin nispiliği gereği Ümite
başvuramaz ancak haksız fiil hükümlerine göre Ümit'e başvurabilir
Nisbilik ilkesinin istisnaları
- Şerhle etkisi güçlendirilmiş Kişisel haklar
- Tam 3 kişi yararına sözleşme
Örneğin Süleyman
Ahmet'e Bilgisayarımı satmış taraflar satış bedelinin Ümite ödeneceği konusunda
anlaşmış ve Ümite de bedeli talep Hakkı
vermişlerdir Burada Tam 3 kişi
yararına sözleşme vardır Ümite talep hakkı
vermeselerdi eksik 3 kişi yararına sözleşme olurdu ve bu nisbilik ilkesinin
istisnası olmazdı
Borç ilişkisinin borçtan ayıran
özellikler
- borç ilişkisi ile borcun aynı anda doğmak
zorunda olmaması
- borç ilişkisinin borç dışında yenilik doğuran
haklar Defi hakları gibi başka unsurları da içermesi
- Borç ilişkisinin yani sözleşmenin devri ile
alacağın devrinin farklı usullere tabi olması
- Borç ilişkisi ile borcun aynı anda sona erme
zorunluluğunu bulunmaması
-
Nisbi
haklar sadece sözleşme ilişkisinden doğan ve borçlar hukukuna özgü bir hak türü
değildir. nispi haklara aile hukuku ve kişiler
hukuku alanında da rastlamak mümkündür
Alacak hakkının belli başlı
özellikleri şunlardır
- malvarlığı hakkıdır
- yararlanma hakkıdır
- nispi bir haktır
- şahsi bir haktır
- Alacak hakkı mevcut bir mala ilişkin olabileceği gibi ileride
ortaya çıkabilecek bir mala ilişkin de olabilir Oysa aynı haklar ancak mevcut bir şey üzerinde söz konusu
olabilir [ayni hakların muayyenliği ilkesi]
- sınırlı sayı ve tipe bağlılık söz konusu
değildir
- Geçici bir haktır
- alacak hakları zamanaşımına tabidir
Defi hakları bir düzenleme hakkıdır
ancak itirazlar bir hak değildir vakadır [DEFİ BİR HAKTIR. İTİRAZ MADDİ BİR
VAKADIR YANİ OLAYDIR]
Yenilik doğuran hakların özellikleri
- tek taraflı beyanla kullanılabilme
- koşula bağlanamama
- hak düşürücü süreye tabi olma
- kullanılınca tükenme
- sonuç doğunca dönülememe
[YENİLİK DOĞURAN
HAKLAR DAVA YOLUYLA DA KULLANILABİLİR. BOŞANMA GİBİ}
Borç ilişkisinden
doğan haklar
A.yararlanma hakları
alacak hakkı
yan haklar
a . alacak hakkını
genişleten yan haklar:
faiz, gecikme tazminatı ve ceza koşulu
b. alacak hakkını güvence altına alan yan haklar:
rahim, kefalet
B. düzenleme hakları
Defi hakları
Yenilik doğuran
haklar
Edim
yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda [Örneğin kusurlu ifa
imkansızlığı borçlunun temerrüdü kötü ifa gibi] ödenmesi gereken tazminat yükümüne tali yüküm denir Tali yüküm borç ilişkisi doğduğu anda değil daha sonra ortaya
çıkar [ TALİ YÜKÜM = TAZMİNAT]
Şahıs ile
sorumluluk ve şahsi sorumluluk farklı kavramlardır:
Şahsi sorumluluk
kişinin haczedilebilen tüm mal varlığı ile sorumlu olması demektir şahıs ile
sorumluluk ise borç yerine getirilmediğinde kişinin şahsi ile sorumlu olmasıdır
Bazı eksik
borçlarda dava edilememe kuralı mutlaktır. Yani bu durumlarda mahkeme davayı
resen reddeder
Fakat bazı eksik
borç hallerinde davayı hakim reddetmez ancak eksik borcun defi olarak ileri
sürülmesi durumunda dava reddedilir
Doğuştan eksik borçlar
- kumar ve bahisten doğan borçlar
- evlenme simsarlığından doğan borçlar
- ahlaki ödevlerden doğan borçlar
Geçici eksik borç
- altsoyun denkleştirme alacağı
Sonradan eksik
hale gelen borçlar
- zamanaşımına uğramış borçlar
- konkordato dışında kalan borçlar
Hakim dosyaya giren delillerden
alacağı kumar veya bahisten doğduğunu anlarsa davayı resen reddeder
Herkesin yardım
etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoy
ve Altsoy ile kendisinin refah içinde bulunması kaydıyla kardeşlerine nafaka vermesi hukuki bir ödevdir
Bunlar dışındaki kimselere yapılan yardımlar ahlaki
ödevlerden Doğan borçlardır
ve eksik borç hükmündedir
!! Zamanaşımına
uğramış bir alacak takas edilebileceği anda
henüz zaman aşımına uğramamış ise takas İleri sürülebilir
Aşağıdakilerden
hangisi bir külfet olarak değerlendirilemez?
Temerrüt ihtarı
Alıcının malı
muayene etmesi ve ayıp ihbarında bulunması
Haksız fiilde
zararı azaltma yükümlülüğü
Karşılıklı borç
yükleyen sözleşmelerde borçlu temerrüdü durumunda ek süre verilmesi
Satış sözleşmesinde satıcının satış
konusu makinenin bakımını üstlenmesi
CEVAP ) E
Edimin temel özellikleri şunlardır
Edim hukuken
korunan maddi veya manevi bir menfaate ilişkindir
Edim imkansız
olmamalıdır
Edim hukukun
emredici kurallarına genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamalıdır
Edim belirlenebilir olmalıdır
Olumsuz edim yerine getirilmediğinde borç
olumlu edime dönüşür Örneğin
rekabet yasağı şeklindeki yapmama ediminin bu yasağa uyulmaması durumunda
tazminat ödeme edimine dönüşmesi
Sürekli edim borcu içeren sözleşmeler kural olarak
geleceği etkili olarak sona erdirilir buna fesih denir
Ani edimli sözleşmeler ise kural olarak geçmişe etkili olarak
ortadan kaldırılır buna dönme veya iptal denir
Misli eşya kural
olarak çeşit borcuna gayri misli eşya ise parça borcuna konu olur
Ancak bu durum
zorunlu değildir yani tersi de mümkün olabilir
Sözleşmeden haksız
fiilden ve sebepsiz zenginleşmeden doğan borçlar dışında diğer borç kaynakları
şunlardır:
- vekaletsiz iş
görmeden doğan borçlar
- nafaka yükümlülüğünden doğan borçlar
- sözleşme görüşmelerindeki kusurlu davranış
nedeniyle doğan borç
Hukuka aykırı
fiiller:
- haksız fiiller ve
- borca aykırılık
durumudur
Hukuki işlemlerde açıklanan iradeye beyan sahibinin arzusu doğrultusunda sonuç bağlanır.
Ancak hukuki işlem benzeri irade açıklamalarında bu irade açıklamalarına kanunun bağladığı sonuç önemlidir
Örneğin alacaklı
borçluyu temerrüde düşürmek için ihtarda bulunduğunda borçluyu temerrüde
düşürme niyeti taşımasa bile Kanuni bir sonuç olan borçlunun temerrüde düşmesi
durumu gerçekleşir
Maddi fiillerde
hukuk düzeni belli bir fiille fiiil
yapanın iradesinden bağımsız olarak bir sonuç bağlamıştır
Örneğin: işleme,
karışma ve birleşme
Hukuki işlemlere
ilişkin hükümler hukuki işlem benzeri
ilanda açıklamalarına kıyasen uygulanır
Ancak hukuki
işlemlere ilişkin hükümler maddi fiiller
hakkında uygulanmaz
İşlemin sonuç doğurması
için belli bir kişi veya makama ulaşması gerekmeyen tek taraflı hukuki
işlemler vardır
Bunlar istisnaidir:
Örneğin
vasiyetname, ilan yoluyla ödül sözü verme, Vakıf kurma
Tam iki tarafa
borç yükleyen sözleşmelerde edimler değiş-tokuş
edilir. Edimler arasında bağlantı vardır ve
birbirinin sebep ve karşılığını oluştururlar Bu yüzden tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde ödemezlik defi ileri
sürülebilir
Eksik İki tarafa borç yükleyen
sözleşmelerde edimler birbirinin
karşılığını oluşturmadığı için ödemezlik defi İleri
sürülemez
Satış, bağışlama
ve mal değişim sözleşmesinin amacı mülkiyeti
devirdir
Tasarruf işlemi
1. hakkı devreder:
Örneğin alacağın devri Taşınır teslimi
2. hakkın içeriğini değiştirir: Örneğin vadenin uzatılması, borcun dış nakli
3. hakkın içeriğini sınırlar: Örneğin mal üzerinde sınırlı ayni hak kurulması
4. hakka son verir :
Örneğin ibra, ikale ve sorumsuzluk anlaşmaları
Bir mal veya hak
üzerinde hakkı devreden ya da hakkı sona erdiren
tasarruf işlemi bir kez yapılabilir Daha sonra yapılan tasarruf işlemi geçersizdir
[KURAL] Tasarruf
işleminin geçersiz olması dayanağı olan borçlandırıcı işlemin geçersiz olmasına
neden olmaz
[İSTİSNA] Fakat sebebe bağlı işlemlerde borçlandırıcı işlem geçersizse tasarruf
işlemi geçersiz olur Taşınmazlarda tasarruf
işlemi sebebe bağlıdır
Taşınır satışında
alıcı satış bedelini belirtmeksizin malı
alacağını kesin olarak belirtilmişse satış ifa yeri ve zamanındaki ortalama piyasa fiyat üzerinden yapılmış
sayılır
Eser
sözleşmelerinde eserin bedeli önceden belirtilmemiş veya yaklaşık olarak
belirlenmişse bedel yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir
Satış
sözleşmesinde durum ve şartlara göre belirlenmesi
mümkün olan bedel kararlaştırılmış bedel hükmündedir
Bir malın açık
artırma yolu ile satışa çıkarılması öneriye davettir
Çünkü artırmayı yapan
kişi en yüksek fiyatı teklif edene malı satmak zorunda değildir
Artırmaya
katılanların fiyat ileri sürmesi önerilir
Artırmayı yöneten
kişinin en yüksek bedeli öneren kişiye malı ihale etmesi ise kabuldür
!! - Fiyatını göstererek mal
sergilenmesi
-
Tarife fiyat listesi ya
da benzerlerinin gönderilmesi
aksi açıkça ve kolaylıkla anlaşılmadıkça öneri sayılır
Ismarlanmamış bir
şeyin gönderilmesi öneri sayılmaz
Ismarlanmamış bir
şeyi alan kişi onu geri göndermek veya
saklamakla yükümlü değildir
Hazırlar arasında yapılan ve kabul
için bir süre tayin edilmeyen öneri
karşı tarafça derhal kabul edilmezse önleri sahibi önerisiyle bağlı olmaktan kurtulur
Hazır olmayanlar arasında yapılan süresiz bir
öneri zamanında ve usulüne uygun gönderilmiş bir kabul haberinin normal
olarak ulaşması gereken ana kadar öneride bulunan bağlar. Öneride bulunan önerisinin zamanında ulaştığını
kabul etme hakkına sahiptir
Öneriyi geri alma
beyanı
- karşı tarafa öneriden
önce veya
- öneri ile aynı anda ulaşmış ya da
-
daha
sonra ulaşmakla birlikte karşı taraf geri
alma beyanını öneriden önce öğrenmiş olursa
Öneri yapılmamış
sayılır.
Öneride bulunan tarafın ölmesi veya fiil ehliyetini kaybetmesi öneriyi geçersiz
kılmaz Sözleşme mirasçılarla birlikte kurulmuş olur
Fakat ölenin şahsına bağlı bir edim söz konusuysa öneri hükümsüz hale gelir
Karşı tarafın kabul beyanından önce
ölmesi veya fiil ehliyetini kaybetmesi de kural olarak öneriyi ortadan kaldırmaz
Ancak karşı tarafın şahsi özellikleri dikkate alınarak yapılan bir öneri
varsa bu durumda öneri
hükümsüz hale gelir
Kabul beyanı kurucu yenilik doğuran bir haktır
Bağışlama ve İbra
gibi karşı tarafa herhangi bir yükümlülük getirmeyen
sözleşmelerde susma kabul
olarak yorumlanabilir
Hazır olmayanlar arasında yapılan sözleşmeler kabul beyanının öneride
bulunan kişiye ULAŞTIĞI an KURULMUŞ
olur
Böyle bir sözleşme
HÜKÜMLERİNİ ise
kabul haberinin GÖNDERİLDİĞİ andan itibaren doğurmaya başlar
Açık bir Kabule
ihtiyaç bulunmayan hallerde yani susmanın
kabul anlamına geldiği durumlarda sözleşme önerinin karşı tarafa ulaşmasından sonra ret için tanınan uygun sürenin susarak geçirilmesi ile kurulmuş olur hükümlerin ise önerinin
karşı tarafa ulaşması ile doğurmaya başlar
Örneğin;
X firması ile A
sürekli iş yapmaktadır Firma A ya mal göndermekte A da firmanın banka hesabına
para yatırmaktadır
Taraflar arasında
süreklilik kazanmış bir iş ilişkisi kurulmuştur
X firması bir gün
yine A ya mal yollamıştır [öneri]
A öneriyi uygun
bir süre içinde açıkça reddetmemiştir [kabul]
Sözleşme ret süresinin geçmesi ile kurulmuş olur
Hükümlerini
önerinin yani malların A ya ulaşması ile doğurmaya başlar
SORU: Aydın en
sevdiği atını kaybetmiştir ve bu atı bulana 2000 papel ödül vereceğini bir
gazete ile ilan etmiştir. Atın başıboş gezdiğini fark eden Süleyman ise atı bulup
Aydın'a teslim etmiştir
Olaya göre aşağıdakilerden hangisi
hatalıdır?
A.İlan yoluyla ödül sözü verme geçerli olduğu
için Aydın sözünü yerine getirmekle yükümlüdür
B.Süleyman edimini ilandan habersiz olarak
yerine getirse bile ödülün verilmesini isteyebilir
C.Aydın sonucun gerçekleşmesinden önce sözünden
cayarsa veya sonucun gerçekleşmesini engeller ise dürüstlük kurallarına uygun
olarak yapılan giderleri ödemekle yükümlü olur Süleyman'a bu şekilde ödenecek
giderlerin toplamı ödülün değerini aşamaz
D.Aydın giderlerinin ödenmesini isteyen
Süleyman'ın beklenen sonucu gerçekleştiremeyeceğini ispat ederse giderleri
ödeme yükümünden kurtulur
E. İlan yoluyla ödül sözü verme tam iki tarafa
borç yükleyen bir sözleşmedir
CEVAP) E
[İlan yoluyla ödül sözü verme tek taraflı
bir hukuki işlemdir ]
ŞEKİL
Taraflar iradi
olarak yapacakları işlemi şekle bağlamış ancak
bu şeklin türü konusunda belirleme yapmamışlarsa karine olarak işlemi yazılı
şekle tabi tuttukları kabul edilir
Kanunen yazılı
şekle tabi tutulan bazı işlemler:
- Alacağın Devri sözleşmesi [ alacağın devri sözü verme şekle tabi değildir. Borcun yüklenilmesi şekle
tabi değildir]
- Taşınır veya Alacak bağışlama vaadi [ancak şekle uyulmaması sebebiyle geçersiz
olan bağışlama vaadi bağışlayan tarafından yerine getirildiğinde elden
bağışlama sayılır ve geçerlidir]
[Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki aynı bir hakkın
bağışlanması vardı resmi şekle tabidir]
-
Rekabet yasağı sözleşmesi
-
Kredi emri
-
Taşınmazlara ilişkin
simsarlık sözleşmesi
-
Ömür boyu gelir sözleşmesi
-
Devletçe tanınmış bir
bakım Kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak
yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi [ ancak bunun dışındaki ölünceye kadar bakma sözleşmeleri
mirasçı atanmasını içermezse bile resmi şekle tabidir]
-
Cari hesap sözleşmesi
-
Miras paylaşma sözleşmesi
-
Taşınmazlara ilişkin olsa
bile miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşme [ Bir mirasçının
3. kişi ile yapacağı devir
sözleşmesi ise noterde düzenleme şeklinde resmi şekilde yapılır]
-
Tahkim sözleşmesi [HMK]
-
Fikir ve sanat eserleri
üzerindeki mali haklara ilişkin sözleşme
-
Patent ile ilgili
sağlararası işlemler
Her iki tarafa
borç yükleyen sözleşmelerde eğer sözleşme yazılı şekilde yapılıyorsa her iki
tarafın da imzasının bulunması gerekir
Aşağıdaki işlemler güvenli elektronik
imza kullanılarak yapılamaz:
1. Kanunen resmi şekle tabi
işlemler
2. özel bir merasime tabi
hukuki işlemler
3. teminat
sözleşmeleri [kefalet ve rehin]
4. poliçe bono çek makbuz senedi ve kambiyo senetlerine benzeyen
senetler güvenli elektronik imza ile düzenlenemez
Yazılı şekil yerine geçen belgeler
- imzalı bir
mektup
- aslı borç
altına girenler tarafından imzalanmış telgraf
- teyit edilmiş olmaları kaydıyla faks veya buna benzer iletişim araçları ya da
- güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen belgeler
Kefilin
- Sorumlu olduğu azami
miktarı
- Kefalet tarihini
- Müteselsil kefil olması
durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük
altına girdiğini
- Kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi
geçerlilik şartıdır
Resmi şekle tabi işlemler
- mal rejimi sözleşmesi noterde düzenleme veya onaylama biçiminde yapılır
- Resmi vasiyetname iki Tanığın katılımıyla sulh hakimi veya
noter tarafından düzenlenir
- Miras sözleşmesi resmi vasiyetname gibi yapılır [sulh hakimi veya noter]
- Taşınmaz satışı, bağışı ve trampası Tapu Müdürlüğünde yapılır
- Taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin sözleşmeler Tapu Müdürlüğünde
yapılır
- Taşınmazlara ilişkin alım sözleşmesi
- Taşınmazlara ilişkin Geri alım sözleşmesi
- Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde düzenleme biçiminde yapılır
- motorlu araç devir sözleşmesi noterde
düzenlenir
- Bir mirasçının 3 kişi ile yapacağı miras payının devri
sözleşmesi noterde düzenleme
biçiminde yapılır
- mülkiyeti saklı tutma şartı ile yapılan satış sözleşmesi sözleşmenin DEVRALANIN
yerleşim yeri noterliğinde
yapılması gerekir
Şekil noksanlığı
sebebiyle sözleşmenin hükümsüz olduğunun ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıyorsa hükümsüzlüğü itiraz dikkate alınmaz
Şekil noksanlığına kendi hileli
davranışı ile sebep olan tarafın hükümsüzlüğü ileri sürülmesi hakkın kötüye
kullanılması niteliği taşır
Şekle tabi
tutulmuş tüketici sözleşmelerinde geçerli bir sözleşme yapmamış olan satıcı sonradan sözleşmenin şekle aykırılık nedeniyle geçersizliğini
tüketicinin aleyhine olarak İleri süremez
BEYAZA İMZA
Beyaza imza
atılmak suretiyle düzenlenen senetler anlaşmaya
aykırı olarak doldurulduğu kanıtlanmadıkça geçerlidir
Anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususu senede karşı senetle ispat zorunluluğundan
dolayı ancak senetle ispatlanabilir
Beyaza imza
durumunda senedin anlaşmaya aykırı olarak
doldurulduğu savunması alacağı
devralan iyiniyetli Üçüncü kişiye karşı ileri
sürülemez
SOYUT BORÇ İKRARI
Sebebi
gösterilmemiş olsa bile borç tanıması yani soyut borç
ikrarı geçerlidir
Soyut borç
tanımasında alacaklı borcun hukuki sebebini kanıtlamak zorunda değildir
Borcun sebebinin bulunmadığını veya
geçersiz olduğunu ispat yükü borçluya aittir
Taraflar veya kanun tarafından yazılı veya resmi şekil şartına
tabi tutulan sözleşmelerde daha sonra yapılacak değişiklikler
ve düzeltmeler de aynı şekilde
yapılmalıdır
Ancak bu durum
sözleşmenin ikincil noktaları için geçerli
değildir
Örneğin; ifa yeri
veya ifa zamanı daha sonra telefon edilerek de kararlaştırılabilir veya
değiştirilebilir.
Genel işlem
koşullarının özellikleri şunlardır
- İleride çok sayıda benzer sözleşmede
kullanılmak üzere hazırlanmış olması
- Sözleşme koşullarının müzakere edilmemesi
- Diğer tarafa sunuluş şeklinin önem taşımaması
- Sözleşme metinlerindeki farklılıkların önem
taşımaması
-
Kamu tüzel kişileri
hakkında da uygulanması
- Emredici olması
Karşı tarafın menfaatine aykırı genel
işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girebilmesi için:
- sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin
karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında
açıkça bilgi vermesi
-
bunların
içeriğini öğrenme imkanı sağlaması
-
karşı
tarafın bu koşulları kabul etmiş olması gerekir.
Bu koşullara uymayan aleyhe olan genel işlem koşulları yazılmamış sayılır
Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine
yabancı olan genel işlem koşulları herhalde yazılmamış sayılır.
Düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir
hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış
sayılır
Genel işlem
koşullarında yer alan bir hüküm açık ve
anlaşılır değilse ya da
birden çok anlama geliyorsa düzenleyenin
aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır
Genel işlem
koşullarına dürüstlük kurallarına aykırı olarak
karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikteki hükümler konulamaz.
Sözleşme yapmak zorunluluğu
1. Kanundan
2. Ön sözleşmeden
veya
3. Dürüstlük
kuralından doğabilir
Kamu hizmeti sunan
kuruluşlar koşulları taşıyan herkesle sözleşme yapmak zorundadır
Vitrinde rafta
elektronik ortamda veya açıkça görülebilir
herhangi bir yerde bir mal teşhir eden satıcı, malın satılık olmadığını
belirten bir ibare yer vermemişse bu malın satışından kaçınamaz
Aynı şekilde hizmet sağlamaktan haklı
bir sebep olmaksızın kaçınılamaz (TKHK)
Satıcı veya
sağlayıcı aksine bir teamül ticari örf veya adet ya da haklı bir sebep yoksa
bir mal veya hizmetin satışını, o mal veya
hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar sayı ebat gibi koşullara ya da
başka bir mal veya hizmetin satın alınması şartına bağlayamaz ( TKHK )
Sözleşme
özgürlüğünün sınırları
1. sözleşme
emredici hükümlere aykırı olamaz
2. sözleşme kamu
düzenine aykırı olamaz
3. sözleşme ahlaka aykırı olamaz
4. sözleşme
kişilik haklarına aykırı olamaz
5. sözleşmenin
konusu imkansız olamaz
Sözleşmenin kesin
hükümsüzlüğüne sebep olan imkansızlığın özellikleri:
1. imkansızlık sözleşmenin kurulduğu sırada mevcut olmalıdır
yani başlangıçtaki
imkansızlık
2. imkansızlık objektif
olmalıdır
3. imkansızlık maddi olabileceği gibi hukuki de olabilir
4. imkansızlık kusura dayanabileceği gibi kusursuz da olabilir
>> Başlangıçtaki objektif imkansızlık durumunda sözleşme batıl olur.
Kusurlu taraftan MENFİ
ZARARIN tazmini istenebilir
(culpa in
contrahendo sorumluluğu)
>> Başlangıçtaki subjektif imkansızlık durumunda sözleşme geçerlidir. borç sona ermez.
Alacaklı MÜSPET ZARARIN tazminini isteyebilir
>> Sonraki imkansızlık durumunda objektif ve subjektif imkansızlık olması fark etmez ve sözleşme hiçbir durumda batıl olmaz
>> Sonraki imkansızlıkta
-
borçlu kusurlu ise alacaklı MÜSPET
ZARARIN tazminini isteyebilir Alacaklının
sözleşmeden dönme hakkı bu halde yoktur
- Borçlu kusursuz ise
borç son bulur.
Dikkat sözleşme son bulmaz.
Borçlu karşı taraftan aldıklarını sebepsiz
zenginleşme kurallarına göre iade eder
Tarafların açık
veya farazi iradelerinden geçersiz kısım
olmaksızın bir sözleşmeyi yapmayacakları belli olursa sözleşmenin tamamı Kesin
hükümsüz olur
Bu durumda kısmi butlan tam butlana dönüşür
Aşırı yararlanma irade bozukluğu halleri
arasında yer almaz
Aşırı yararlanmanın koşulları
1. sözleşmenin
yapıldığı an itibariyle edimler arasında açık bir
orantısızlık bulunmalıdır
2. edimler
arasındaki açık orantısızlık taraflardan birinin özel
bir durumundan kaynaklanmış
olmalıdır
- tecrübesizlik
- düşüncesizlik
- zor durumda
kalma
Tacir
tecrübesizlik veya düşüncesizliği nedeniyle gabine başvuramaz ancak zor durumda kalması nedeniyle gabine başvurabilir
3. karşı tarafın
zarar görenin özel durumunu bilerek ve bu durumdan
yararlanmak kastı ile
hareket etmiş olması gerekir
Aşırı yararlanma
durumunda zarar görenin sözleşmeyi iptal ederek
edimin geri verilmesini isteme hakkı olduğu gibi edimler arasındaki
orantısızlığın giderilmesini de
isteyebilir
Zarar gören
seçimlik hakkını
> düşüncesizlik
veya deneyimsizliğini öğrendiği
> zor durumda
kalmada ise bu durumun ortadan kalktığı
tarihten
başlayarak 1 YIL ve her halde sözleşmenin kurulduğu
tarihten itibaren 5 YIL içinde
kullanabilir
Aşırı yararlanma
durumunda zarar gören karşı taraftan tazminat talep
edebilir (culpa in contrahendo
sorumluluğu)
Ön sözleşmenin
özellikleri
1. bir borç
sözleşmesidir
2. borçlandırıcı işlemlere yönelik olabilir tasarruf işlemlerine yönelik olamaz
3. tek tarafa borç yükleyebileceği gibi her iki tarafa da borç
yükleyebilir Örneğin bir
tarafın satma vaadinde bulunması öbür tarafın satın alma vaadinde bulunması
4. üçüncü kişi yararına da ön sözleşme yapılabilir
5. ön sözleşme asıl sözleşmenin esaslı unsurlarını içeriyor olmalıdır
6. asıl
sözleşmenin tabi olduğu şekle uygun olarak yapılmalıdır Ancak bu kuralın istisnaları vardır
Ön sözleşmeye
dayanılarak sözleşmenin yapılması istenebilir
Örnek: Süleyman
evini Aydın'a satmayı vaat etmiş Aydın da bunu kabul etmiştir Evini satmayı
vadeden Süleyman asıl sözleşme yapmaktan kaçınırsa Aydın satış sözleşmesinin yapılmasını
isteme hakkına dayanarak dava açabilir Hakimin vereceği kararla hem satış sözleşmesi kurulmuş olur hem de kararın kesinleşmesi ile
mülkiyet Aydın'a geçmiş olur yani
hakimin kararı kurucu yenilik doğuran bir karardır
Aydın akde
aykırılık nedeniyle tazminat talebinde de bulunabilir.
Mutlak muvazaada
gizli işlem yoktur ancak nisbi muvazaada tarafların gerçek iradelerine uyan bir
gizli işlem vardır
Nisbi muvazaada gizli işlem tarafların gerçek
iradesine uyduğu için kanunun aradığı şekil şartlarını ve diğer şartları
taşıması kaydıyla hukuken geçerlidir
Muvazaalı evlilikler geçerlidir Ancak bu evlilikle ulaşılmak istenen amaç
gerçekleşmemiş sayılır Örneğin vatandaşlığın kazanılması
Taraflar muvazalı işlemi yazılı veya resmi şekilde
yapılmışsa muvaza iddialarını tanıkla ispatlayamazlar En azından yazılı delille ispatlamaları
gerekir
Üçüncü kişiler muvaaza iddialarını tanıkla ispatlayabilir
işlemin yazılı veya resmi şekilde yapılmış olması bunu değiştirmez
Mirasçılar saklı paylarını ihlal eden işlemler bakımından 3
kişi sayılır ve tanıkla ispat imkanından
yararlanabilirler
Muvazaanın üçüncü
kişilere ileri sürülemeyeceği haller:
1. Yolsuz tescile iyi
niyete güvenerek ayni hak kazanan üçüncü kişilere karşı
2. Taşınır bir mal
üzerinde emin sıfatıyla zilyetten aynı hak elde eden 3 kişilere karşı
3. yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan 3 kişiye karşı
İnançlı işlemler
eğer inananın menfaati varsa saf inançlı işlem, her iki tarafın da
menfaatleri önem taşıyorsa
karma inançlı işlem olarak nitelendirilir
- Yönetim ve iş görme amacıyla yapılan inançlı
işlem
- Tahsil için alacağın inançlı temliki
- Teminat için mülkiyetin inançlı Devri
# Açıklamada yanılma (beyanda hata)
Yanılma hallerinde
karşı taraf beyanda bulunanın gerçek
iradesini biliyor veya bilebilecek durumda ise sözleşme gerçek irade üzerinden
kurulmuş sayılır.
Yanılma hükümleri uygulanmaz
Karşı taraf yanılmayı anlamış fakat gerçek
iradenin ne olduğunu tam olarak tespit edememişse sözleşme kurulmamış
sayılır
Açıklamada yanılma esaslı ise sözleşme iptal edilebilir
Özellikle aşağıda sayılan açıklamada yanılma halleri
esaslıdır
1. sözleşmenin niteliğinde
yanılma
2. konuda yanılma
3. karşı tarafın kimliğinde yanılma
4. önemli miktar yanılması
- maliyet
unsurlarının eksik hesaplanmasından kaynaklanan hata saik hatası hükümlerine
tabidir
# iletmede yanılma vasıtanın hatası
# saikte yanılma
Saikte yanılma kural olarak esaslı yanılma sayılmaz
Saik hatasının esaslı yanılmaya dönüşmüş
haline temel hatası veya sözleşmenin lüzumlu vakıflarında hata denir
Yanılan
yanıldığını dürüstlük kurallarına aykırı olarak ileri
süremez
Özellikle diğer
tarafın sözleşmenin yanılanın kastettiği anlamda
kurulmasına razı olduğunu bildirmesi durumunda sözleşme buna uygun kurulmuş sayılır yani İptal edilemez
Yanlılarının kusurlu olmasının
sözleşmeyi iptal etmesine engel olması söz konusu değildir
Kendi kusuru ile yanılıp sözleşmeyi
iptal eden kişi
sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zararı gidermekle yükümlüdür [ MENFİ
ZARAR] (culpa in contrahendo sorumluluğu)
Ancak diğer taraf
yanılmayı biliyor veya bilmesi gerekiyorsa tazminat istenemez
Hakkaniyet gerektiriyorsa hakim ifadan
beklenen yararı (müspet zarar yani) aşmamak
kaydıyla daha fazla tazminata hükmedebilir
[KUSURLU YANILAN SÖZLEŞMEYİ İPTAL EDERSE
-
KURAL: MENFİ
ZARARI ÖDER
-
İSTİSNA: HAKKANİYET GEREKTİRİRSE MÜSPET ZARAR]
Aldatmada beyan iradeye uygundur ancak iradenin oluşumunda bir sakatlık söz konusudur
Aldatmaya maruz
kalan kişinin düşürüldüğü yanılma esaslı olmasa bile sözleşme iptal edilebilir
Üçüncü kişinin aldatmasında üçüncü kişinin aldatması sebebiyle sözleşmenin iptali için aldatmadan yararlanan diğer tarafın sözleşmenin yapıldığı
sırada üçüncü kişinin bu fiilini bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir
Örneğin Erkan ile
yaptığı sözleşmeden yararlanan Aydın üçüncü kişi olan Enes'in aldatmasını
biliyor ancak buna göz yumuyorsa.
Olayda Aydın ve
Erkan arasında bir sözleşme yapılmıştır Aydın sözleşmeden yararlanan taraftır
ancak Erkan hileye Enes tarafından maruz bırakılmıştır.
Doğrudan temsilde temsilcinin,
yardımcısı şahısların ve
tüzel kişilerin organları üçüncü kişi sayılmaz
Bunların hilesi
taraf hilesi gibi kabul edilir.
Korkutmanın
unsurları
1. korkutma
kişinin kendisi veya yakınlarından birine yönelik olabilir
2. korkutma kişilik
haklarına yönelik olabileceği gibi malvarlığına ilişkin de olabilir
3. korkutma ciddi olmalıdır
4. korkutma ağır ve
yakın bir tehlike oluşturmalıdır
5. korkutma hukuka aykırı olmalıdır
6. korkutma ile sözleşmenin yapılması arasında illiyet bağı bulunmalıdır
Üçüncü kişinin yaptığı korkutmayı diğer taraf bilmese
veya bilebilecek durumda olmasa bile korkutmaya maruz kalan taraf yine de sözleşmeyi
iptal edebilir
Üçüncü kişinin
hilesinden farklı bir durum vardır burada.
Sözleşmeyi iptal eden korkutmaya maruz
kalan kişi hakkaniyet
de gerektiriyorsa korkutmayı
bilmeyen veya bilebilecek durumda olmayan diğer tarafın uğradığı MENFİ ZARARI
tazmin etmek zorunda kalır.
Hata hile ve
korkutmaya maruz kalan kişi bir yıl içinde sözleşmeyi iptal edebilir Bir yıllık süre
kişinin yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan
kalktığı günden başlar
!! Korkutma ve aldatma aynı
zamanda bir haksız fiil teşkil ettiğinden iptal için öngörülen 1 yıllık süre geçse bile bu hallere maruz kalan kişi borcun haksız
fiilden doğduğunu ileri sürerek borcu ifadan kaçınabilir. ( Sürekli defi hakkı)
TEMSİL
Maddi fiillerde ve haksız
fiillerde temsil söz konusu
olamaz
Boşanma ve evlilik gibi bazı hukuki
işlemierde de temsil olamaz
Temsil yetkisi
verme ulaşması gerekli tek taraflı bir hukuki işlemdir
Vekalet bir sözleşmedir müvekkil ve vekilin anlaşması ile kurulur
ancak temsil yetkisi verme tek taraflı bir işlemdir
Vekalet sözleşmesi iç ilişkiyi düzenlerken temsil
yetkisi üçüncü kişilerle
işlem yapılması ile ilgilidir yani dış ilişkiyi
düzenler
Vekalet özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki İşlemlerin
yapılması için temsil yetkisini kapsar Ancak her Vekalet sözleşmesi temsil yetkisi vermez
Temsil yetkisinin
varlığı için temsil edilen ile temsilci arasında bir iç ilişkinin bulunması
zorunlu değildir iç ilişkiden bağımsız bir
işlemdir
Temsil yetkisi
verilmesi soyut bir işlemdir
Vekalet sözleşmesinin geçersiz olması
verilen temsil yetkisinin geçersiz olmasına neden olmaz
Temsil yetkisi verme temsilcinin yapacağı işlemin şekil şartına bağlanmış
olması durumunda dahi şekle tabi değildir
Ancak yetki belgesi şekle tabi olabilir
Temsil yetkisi
verme 3 kişilere bildirilmek zorunda değildir
Temsil yetkisi verildiği 3 kişilere bildirilmişse
şu sonuçlar ortaya çıkar
1. temsil yetkisinin kapsamı bu
bildirime göre belirlenir
2. yetki verildiğini üçüncü kişilere bildiren
temsil edilen bu yetkiyi tamamen veya kısmen aldığını onlara bildirmediği
takdirde yetkinin geri alındığını iyiniyetli
üçüncü kişilere karşı ileri süremez
Vekilin kendi adına ve vekalet veren hesabına gördüğü işlerden (dolaylı temsil) doğan üçüncü
kişilerdeki alacak vekalet verenin vekile karşı
bütün borçlarını ifa ettiği anda kendiliğinden vekalet verene geçer
Doğrudan temsilde temsilci işlemden hak kazanmadığı gibi
herhangi bir borç altına da girmez Bu yüzden temsilcinin
tam ehliyetli olmasına gerek yoktur
Dolaylı temsilde temsilcinin hukuki
işlem ehliyetine sahip
olması gerekir
1. Karşı taraf bir
temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyorsa
2. karşı taraf
açısından işlemin temsilci veya temsil edilenle yapılması önem taşımıyorsa doğrudan temsilcinin bu sıfatla hareket ettiğini karşı tarafa
bildirmesi gerekmez
Doğrudan temsile özgü bazı hususlar
1. temsilci temsil
edilen adına tasarruf işlemi yaparken temsil
edilenin hak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olması gerekir
2. temsilcinin sözleşmeyi yaparken yanılması
aldatılması ve korkutulması temsil edilenin
yanılması aldatılması ve korkutulması olarak kabul edilir
3. temsilcinin karşı tarafı aldatması üçüncü kişinin aldatması değil taraf aldatması olarak
kabul edilir
4. iyi niyete hukuki sonuç bağlandığı durumlarda
hem temsilcinin hem de temsil edilen iyi niyetli olması gerekir
Özel temsil yetkisi verilmesini gerektiren işlemler
1. dava açma
2. sulh olma
3. hakeme başvurma
4. iflas
5. iflasın
ertelenmesi
6. konkordato
talep etme
7. kambiyo
taahhüdünde bulunma
8. bağışlama yapma
9. Kefil olma
10. taşınmazı
devretmek
11. taşınmazı bir
hak ile sınırlandırma
Temsil edilene
yapılan bir bağışı kabul etmek için genel yetki
yeterlidir
Temsil edilenin bir alacağı için kefalet
sözleşmesi yapılıyorsa genel yetki yeterlidir
Temsil edilene taşınmaz devralmak için
genel yetki yeterlidir
Temsilcinin işlemi
kendi kendisiyle veya
her iki tarafın da temsilcisi sıfatıyla hareket ederek yapabilmesi için
- ya açıkça
yetkilendirilmiş olması
- ya da temsil edilen veya edilenler açısından
somut olayda bir menfaat çatışması olmaması gerekir
Temsil yetkisinin sona erme halleri
1. sürenin dolması
2. işin yapılması
3. temsil
edilenin veya temsilcinin aksi
kararlaştırılmadıkça - ölümü - gaipliğine karar verilmesi - fiil ehliyetini
kaybetmesi veya - iflas etmesi
4. yetkinin geri
alınması
Temsilci yetkisinin sona erdiğini
bilmiyorsa iyiniyetli üçüncü kişilerle yapılan işlemler geçerlidir
Temsil edilen veya mirasçıları bu işlemler ile bağlıdır
Temsilciye yetki
belgesi verilmişse yetkinin sona ermesi durumunda temsilci bu belgeyi temsil
edilene geri vermekle veya hakimin belirleyeceği yere bırakmakla yükümlüdür
Temsil edilen veya halefleri temsilcinin belgeyi geri vermesi için gerekleri yapmazlarsa bundan dolayı iyiniyetli üçüncü
kişilerin MENFİ zararlarını gidermekle yükümlüdürler
DİKKAT: belgenin
geri alınmasının ihmal edilmesi yetkisi son bulan temsilcinin yaptığı işlemi
geçerli hale getirmez
Yetkisiz temsil durumları şunlardır
1. yetkisi olmadığı halde
işlem yapılması
2. yetkisi sona erdiği halde
işlem yapılması
3. yetkisinin sınırlarını aşarak işlem
yapılması
4. temsil
yetkisinin geçersiz olmasına rağmen işlem yapılması
Yetkisiz temsilin sonuçları
1. temsil edilen onay
vermedikçe işlem onu bağlamaz
2. karşı taraf onay için uygun süre tayin edebilir
3. onay verilmezse
yetkisiz temsilciden tazminat istenebilir
Temsil edilen onay vermezse iyiniyetli karşı taraf işlemin geçersiz olmasından
doğan MENFİ ZARARIN giderilmesini
yetkisiz temsilciden isteyebilir
Yetkisiz temsilci kusurlu olmasa bile yani geçerli bir temsil yetkisine sahip
olmadığını bilmese bile menfi zararın tazmini
istenebilir
Hakkaniyet gerektiriyorsa ve KUSURLU yetkisiz temsilci varsa diğer
zararların giderilmesi de
istenebilir
Karşı taraf işlemi
yaparken temsilcinin yetkili olmadığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa
tazminat isteyemez [karşı taraf kötünüyetli ise yetkisiz temsilciden tazminat
isteyemez.]
Kötü niyeti ispat
yükü yetkisiz temsilci aittir
[ DİKKAT: Yetkisiz temsil durumunda onay verilmezse menfi zararın tazmini için
yetkisiz temsilcinin kusurlu olması gerekmez
Ancak hakkaniyet gerekiyorsa diğer zararların tazmini için yetkisiz
temsilcinin kusuru aranır]
Kesin hükümsüzlük sebepleri
1. taraflardan
birinin işlemi yaptığı sırada ayırt etme gücüne sahip
olmaması
2. sınırlı ehliyetsizlerin yasak işlemleri yapması ( kefil olmak önemli bağış yapma vakıf kurma
rekabet yasağı taahhüdünde bulunmak)
3. geçerlilik
şekline uyulmaması
4. sözleşmenin muvazaalı
olması
5. sözleşmenin emredici
hukuk kurallarına
aykırı olması sözleşmenin ahlaka aykırı olması
6. sözleşmenin kamu
düzenine aykırı olması
7. sözleşmenin kişilik haklarına aykırı
olması
8. başlangıçtaki objektif imkansızlık
Butlan durumunda
taraflar daha önceden verdiği şeyleri geri
isteyebilir
Hukuka veya ahlaka
aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez
Hakim açılan
davada bu şeyin devlete mal edilmesine karar
verebilir
Askıda geçersizlik yani eksiklik
yaptırımının bulunduğu durumlar
1. sinirli
ehliyetsiz yani ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlı yasal temsilcisinden izin almadan borçlandırıcı işlem veya tasarruf işlemi yaparsa eksiklikle sakat olur
2. yetkisiz temsilcinin yaptığı işlem eksiklikle sakattır
Yorumlar
Yorum Gönder