İDARİ YARGI [OKUNDU]
Danıştay
bölge idare mahkemeleri idare mahkemeleri ve Vergi mahkemelerinin görevine
giren uyuşmazlıkların çözümü bu kanunda gösterilen usullere tabidir İYUK M.1
Danıştay
bölge idare mahkemeleri idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama
usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır. İYUK M.1
[1.Yazılı
yargılama ilkesi
2. evrak üzerinde inceleme ilkesi ]
Danıştay
bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları
davaları ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar İYUK M.20
[Resen
araştırma ilkesi ]
Dava
dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma
davacıya tebliğ edilir.
Davacının
ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ
edilir İYUK M.16
[İdari
yargıda dosya şu şekilde tamamlanır:
Davacı
açısından dava dilekçesi ve idarenin ilk savunmasına karşı verdiği cevap
dilekçesi Davalı açısından birinci savunma dilekçesi ve ikinci savunma
dilekçesi vardır]
Taraflar
yapılacak tebliğlere karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 GÜN içinde cevap
verebilirler. Bu süre ancak haklı sebeplerin bulunması halinde taraflardan
birinin istemi üzerine görevli mahkeme kararı ile 30 günü geçmemek ve bir
defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. sürenin geçmesinden sonra yapılan
uzatma talepleri kabul edilemez İYUK
M.16
[Davacının
cevap dilekçesi verme Suresi 30 gündür.
İdarenin
birinci ve ikinci savunma dilekçesi verme süresi de 30 gündür. Kural olarak
davalının ikinci savunma dilekçesinden sonra dosya tekemmül etmiş sayılır.
Buradaki
30 günlük sureler ancak zorunlu hallerde mahkeme kararı ile bir kereye mahsus
olmak üzere 30 gün daha uzatılabilir.]
Eğer
idareye karşı bir dava açılmış ise idare Bu Davaya karşı savunma dilekçesi
vermek zorundadır. Bu zorunluluk idarenin mevzuatından kaynaklanır.
İdari
yargıda davaya cevap dilekçesi vermek zorunda değildir.
Hatta
‘Davacıyım, idarenin savunmasına karşı cevap vermek istemiyorum dosyanın
tekemmül ettirilerek karar verilmesini istiyorum’ derse idare ikinci savunma dilekçesini
hazırlayamaz.
Davacının
dosyanın tekemmül ettirilmesini istiyorum demesi ile dosya tamamlanmış sayılır
Davaya
cevap dilekçesi vermişse idarenin ikinci savunma dilekçesi hazırlaması da
zorunludur
Kural
olarak davacı, idarenin ikinci savunmasına karşı Cevap veremez. Yani idarenin
ikinci savunması ile beraber dosya tekemmül etmiş sayılır.
Ancak
davalının ikinci savunmasında davacının cevaplandırılmasını gerektiren hususlar
bulunduğu davanın görülmesi sırasında anlaşılır ise davacıya cevap vermesi için
mahkeme tarafından bir süre verilir İYUK M.16
İYUK
M.2
İdari
dava türleri şunlardır:
1.idari
İŞLEMLER hakkında yetki şekil sebep konu ve Maksat yönlerinden biri ile hukuka
aykırı olduklarından dolayı iptalleri için MENFAATLERİ İHLAL EDİLENLER tarafından
açılan İPTAL DAVALARI
2.idari
EYLEM VEYA İŞLEMLERDEN dolayı kişisel hakları DOĞRUDAN MUHTEL OLANLAR tarafından
açılan TAM YARGI DAVALARI
3.Tahkim
yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden Doğan uyuşmazlıklar hariç,
kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü İDARİ
SÖZLEŞMELERDEN dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar
İdari
yargıda taleple bağlılık ilkesi geçerlidir. Taleple bağlılık ilkesi daha çok
Tam yargı davalarında önem taşır. Tam yargı davalarında mahkeme davacının dava
dilekçesinde yer alan talebi ile bağlıdır.
İptal
davalarında zaten idari işlemin iptali istenir.
Tam
yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar nihai karar verilinceye
kadar davacının talep üzerine bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir.
İptal
davası sadece bir idari işleme karşı Açılabilir ve bu davayı menfaati ihlal
edilen kişiler Açabilir
İptal
davası açmak için Hakkın ihlal edilmesi gerekmez Menfaat ihlali yeterlidir.
Tam
yargı davaları idari işlemlere veya eylemlere karşı Açılabilir ve bu davayı
idari işlem veya eylemden hakları doğrudan etkilenenler açabilir. yani Tam
yargı davası açabilmek için doğrudan doğruya menfaat ihlali olması gerekir
Menfaat
ihlali durumunda kişinin etkilenmesi muhtemel bir menfaati vardır ancak hak
ihlalinde işlem veya eylemi muhatabı olan kişinin her halükarda mutlaka zarar
görmesi söz konusudur.
İdari
sözleşmelerin uygulanmasından Doğan davalar aslında tam yargı davalarıdır.
İdarenin
yaptığı sözleşme ister idari sözleşme olsun ister özel hukuk sözleşmesi olsun
sözleşme imzalanıncaya kadar idare tarafından sözleşmeye yönelik olarak yapılan
her işlem Eğer bir kişinin menfaatini ihlal ediyorsa iptal davası açılır
Sözleşme
imzalandıktan sonra eğer sözleşme idarenin özel hukuk sözleşmeleri ise bu
sözleşmenin uygulanmasından Doğan uyuşmazlıklar adli yargıda çözülür
Ancak
sözleşme idari bir sözleşme ise idari sözleşmelerin uygulanmasında Doğan
davaların İdari yargıda açılması gerekir
[Burada
dikkat edilmesi gereken bir nokta idari sözleşmelere karşı idari yargı dava
açılabilmesi için tahkim şartı öngörülmemiş olması gerekir. tahkim şartı varsa
tahkime gidilmesi gerekiyor.]
[İdarenin
özel hukuk sözleşmelerini diğer normal özel hukuk sözleşmelerinden belli başlı
farkları vardır:
- İdare sözleşmenin karşı tarafını
serbestçe belirleyemez kanun ve diğer düzenleyici işlem hükümleri ile bağlıdır.
- idare sözleşmenin içeriğini serbestçe
belirleyemez Bu konuda da düzenleyici işlemler ile bağlıdır.]
> Tam yargı davası iptal davasına konu
olmayan her türlü idari uyuşmazlığın İdari yargıda dava konusu edilebilmesini
sağlayan adeta Bir torba davadır
iptal
davasında yargılanan idari bir işlemdir Oysa Tam yargı davasında yargılanan
idaredir.
idari
yargı yetkisi idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile
sınırlıdır
idari
mahkemeler yerindelik denetimi yapamazlar
yürütme
görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine
getirilmesini kısıtlayacak idari eylem ve işlem niteliğinde veya İdarenin
takdir yetkisinin kaldıracak biçimde Yargı kararı veremezler İYUK M.2
[Yani
idari davada mahkemeler yerindelik denetimi yapamazlar Sadece hukuka uygunluk denetimi yapabilirler.]
[Hiyerarşik
olarak daha üstte olan bir makamın
yaptığı yönetmelik Hiyerarşik olarak daha altta olan makamın yaptığı
yönetmelikten üstündür. Aynı Kural
Vesayet makamı ve denetlenen makam arasında söz konusu olur.
Aynı
Kural koordine eden makam ile koordine edilen makam arasında da olur. ]
İdare
Mevzuatı uygulanırken kurallar hiyerarşisinde o konuyu düzenleyen EN ALTTA yer
alan Metin hangisi ise idare hukukundaki makamlar o düzenleyici işlemi uygulamakla
yükümlüdür.
Örneğin;
önce Gazi Üniversitesi yönetmeliğini uygular daha sonra Yüksek Öğretim Kurumu
yönetmeliği uygulayacaktır.
Burada
en alttan yukarıya doğru bir inceleme söz konusu olur ]
Eğer
altta yer alan norm hukuka aykırı ise memurun anayasanın kanunsuz emir maddesi
kapsamında hukuka aykırılığı amire bildirilmesi gerekir. Örneğin fakültenin
kabul ettiği bir yönerge uygulayan bu yönergenin hukuka aykırı olduğu düşüncesi
ile Yükseköğretim kurumunun yönergesini uygulayamaz. burada idarenin görevlisi
olan kişi sadece en alttaki norm ile bağlıdır ve ona uygun hareket etmek
zorundadır.
DİKKAT!! İdari yargıda görev yapan mahkemeler Bir
işlemin yönerge ya da yönetmeliğe uygun olup olmadığını değil hukuka uygun olup
olmadığını denetler. Bu bakımdan bir
idari işlem Örneğin yönergeye uygun olsa dahi bunun yönetmeliğe kanuna
anayasaya ve hatta hukukun genel ilkelerine uygun olup olmadığını da denetleyecektir
[Oysa kamu görevlisi sadece en alttaki normu uygulamak ile yükümlüdür o normu
atlayarak üstteki normu uygulayamaz]
İdari
yargıda mahkeme Eğer kanunda yönetmelikte bir hüküm yok ise anayasa yükünü
doğrudan uygulayabilir.
Ancak
bir konuda kanunda veya diğer düzenleyici işlemler ile hüküm var ise anayasayı
uygulayamaz.
İdari
yargı Hakimi yapılan idari işlemi bütün düzenleyici kurallara uygun bulursa
ancak Anayasaya aykırı bulursa bu durumda durumu bekletici mesele yapar ve
Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilir.
İdari
yargı Hakimi şunları yapamaz:
- yerindelik denetimi yapamaz.
- yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil
ve esaslara göre yerine getirilmesini sağlayamacak şekilde karar veremez
- idari işlem ve eylem niteliğinde karar veremez
- idarenin takdir yetkisinin kaldıracak şekilde
karar veremez.
idari
yargı yeri yapılan idari işlem veya eylemin ihtiyaçlara uygun olup olmadığı
konusunda kural olarak bir denetim yapılmaz çünkü bu denetim yerindelik
denetimi kapsamındadır.
Takdir
yetkisi idarenin istediğini yapabilme yetkisi değildir
takdir
yetkisi ile idareye ya seçenek sunularak verilen bir yetki vardır ya da
çerçevesi çizilerek verilen bir yetki vardır
Idari
yargı yerinin verdiği karar İdarenin takdir yetkisinin ortadan kaldırmaz ama
idari yargı yeri takdir yetkisini denetleyebilir
İdare
belirli olaylarda takdir yetkisini belirli şekilde kullanmış ise eşitlik ilkesi
gereğince benzer olaylarda da aynı şekilde kullanmak durumundadır
Anayasal
ilkelere aykırı şekilde takdir yetkisi kullanılmış ise idari yargı yeri bu
işlemi iptal edebilir.
Takdir
yetkisine dayalı olarak yapılan işlemlerin mutlaka hukuka uygun bir gerekçesini
olması gereklidir
Herhangi
bir gerekçe gösterilmemiş ise veya bu gerekçe gerçekleşmemiş ise veya hukuka
aykırı bir gerekçe ise idari yargı yeri bu işlemi iptal eder
[
takdir yetkisine dayalı olarak yapılan idari işlemlerin denetiminde kullanılan
temel ilkeler şunlardır: aile birliğinin korunması ilkesi, eşitlik ilkesi,
gerekçelilik ilkesi, ]
İptal
davası ve tam yargı davası bakımından farklı usul öngörülmemiştir. bu davalar
aynı şekilde açılır incelenir ve karara bağlanır.
idari
davalar Danıştay İdare Mahkemesi ve Vergi Mahkemesi başkanlıklarına hitaben
yazılmış imzalı dilekçeler ile açılır.
[
Bölge adliye mahkemesi doğrudan dava açılabilecek bir mahkeme değildir. ] İYUK
M.3
Dilekçelerde
yer alması gereken hususlar şunlardır:
- Tarafların ve varsa vekillerinin veya
temsilcilerinin adı ve soyadları veya ünvanları ve adresleri ile gerçek
kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası [tarafları belli eden
hususlar]
- Davanın KONU ve SEBEPleri ile dayandığı
DELİLler
- Davaya konu olan idari işlemin yazılı
BİLDİRİM TARİHİ
- Vergi resim harç ve benzeri mali
hükümler ve bunların Zan ve cezalarına ilişkin olan davalarda ve tam yargı
davalarında Uyuşmazlık KONUSU MİKTAR
- Vergi davalarında davanın ilgili
bulunduğu verginin veya vergi cezasının türü ve yılı ile ilgili tebliğ edilen
ihbarname tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası [vergiye ilişkin
hususlar]
İdari
dava avukat aracılığıyla görülüyor ise davacının adresinin yazılmaması
gerekir. Sadece vekilin adresinin
yazılması gerekir.
Mahkemenin
yaptığı tebligat avukatın adresine değil de davacının adresine yapılmış ise bu
tebligat usulsüz bir tebligattır ve bu durumda kanunda öngörülen süreler işlemez.
Örneğin;
usulsüz tebligat durumunda dilekçeler için öngörülen 30 günlük süre başlamamış
kabul edilir.
[DİKKAT!
İdari yargıda kural olarak özel kişiler aleyhine dava açılamaz. Çünkü İdari
yargıda davanın idaredir. Dava tüzel kişiye karşı açılır.]
Örneğin;
dekanlığın bir işlemine karşı rektörlüğe karşı dava açılır.
ya
da belediye başkanına değil belediye başkanlığına karşı dava açılır.
Davacı
işlemin veya eylemin hangi unsuru bakımından hukuka aykırı olduğunu yazar ancak
mahkeme davacının hukuki gerekçeleri ile bağlı değildir
[Tam
yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar süre veya diğer usul
kuralları gözetilmeden NİHAİ KARAR KESİNLEŞİNCEYE kadar harcı ödenmek suretiyle
bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir
Dava
miktarının artırılmasına ilişkin dilekçe 30 gün içinde cevap verilmek üzere
karşı tarafa tebliğ edilir. ]
Dava
konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir.
Dilek ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.
Dikkat edilirse onaylı örnek verilmesi zorunlu değildir.
Dilekçelerin
verileceği yerler: İYUK M.4
Dilekçeler
ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak Danıştay veya ait olduğu
mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya Vergi Mahkemesi
başkanlıklarına verilebilir.
İdare
veya Vergi Mahkemesi bulunmayan yerlerde Büyükşehir Belediyesi sınırları
içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın Asliye Hukuk hakimliklerine veya
yabancı mahkemelerde Türk konsolosluklarına verilebilir.
Tam
yargı davalarında gerçekleşmiş zararlar bakımından mutlaka dava dilekçesinde
bir miktarın yazılı olması gerekmektedir
Ancak
devam eden zararlarda veya belirlenemeyen zararlarda istisnai olarak dava
dilekçesinde belli bir miktar yazılmaz veya O ana kadarki zararın yazılıp
kararla ilgili olarak mahkemece tespit edilecek zararın ödenmesini şeklinde bir
talep yazılır
İdari
işlemin tebliğ tarihinin Dilekçede yer alması zorunludur. Tebliğ tarihi
Dilekçede yer almaz ise dilekçe reddedilir ancak mahkeme Tebliğ tarihi ile
bağlı değildir [Tebliğ tarihini kendisi araştırır.]
Dava,
dava dilekçesinin esas defterine kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
Dilekçe
yetkili ve görevli mahkeme dışında başka bir mahkemeye Verilmiş ise o mahkemenin
dilekçeyi kabul edip kayda aldığı tarih davanın açıldığı tarihtir
İYUK
M.6
Danıştay
İdare Mahkemesi ve Vergi Mahkemesi başkanlıklarına veya kanunda yazılı diğer
yerlere verilen dilekçelerin harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere
derhal kayıtları yapılarak kayıt tarih ve sayısı dilekçeler üzerine yazılır
dava bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılır
Davacılara
kayıt tarih ve sayısını gösteren imzalı ve mühürlü pulsuz bir alındı kağıdı
verilir
Kanunda
yazılı diğer yerlere[asliye hukuk veya konsolosluk] verilen dilekçeler en geç 3
GÜN içinde Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlığına taahhütlü olarak
gönderilir. Bu yerlerde harç pulları bulunmadığı takdirde bunlara karşılık
alınan paraların miktarı ve alındı kağıdının tarih ve sayısı dilekçelere
yazılır
Herhangi
bir sebeple harcı veya posta ücreti verilmeden veya eksik harç veya posta
ücreti ile dava açılmış olması halinde 30 GÜN içinde harcın ve posta ücretinin
verilmesi ve tamamlanması hususu Daire Başkanı veya görevlendireceği tetkik
hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur
Tebligata
rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha
TEKRARLANIR.
Harç
veya posta ücreti süresi içinde verilmez veya tamamlanmazsa DAVANIN AÇILMAMIŞ
sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur
Dava
açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek
şekilde azalma olması halinde 30 GÜN içinde posta ücretinin tamamlanması Daire
Başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim
tarafından ilgiliye tebliğ edilir
Tebligata
rağmen gerekli işlemler yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir
daha TEKRARLANIR
Posta
ücreti süresi içinde tamamlanmazsa DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASINA karar
verilir
Bu
kararın tebliğ tarihinden başlayarak 3 AY içinde noksanı tamamlanmak suretiyle
yeniden işleme konulması istenmediği takdirde DAVANIN AÇILMAMIŞ sayılmasına
karar verilir ve davacıya tebliğ olunur
Yukarıdaki
hükümlere göre eksik harcın veya posta giderinin tamamlanması için Davacıya
yapılacak tebliğler devlet hazinesinden karşılanacak para ile yapılır
İYUK.
M.14
Dilekçeler
Danıştay’da evrak müdürlüğünde kaydedilir ve Genel Sekreterlik tarafından
görevli dairelere havale olunur
Bölge
İdare Mahkemesinde, idare ve vergi mahkemelerinde Dilekçe evrak bürosuna
kaydedildikten sonra ilgili mahkemelere havale olunur. Dilekçe sahibine evrakın
tarih ve sayısını gösteren ücretsiz bir alındı kağıdı verilir
Dilekçeler
Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir TETKİK HAKİMİ, idare ve vergi
mahkemelerinde ise MAHKEME BAŞKANI veya görevlendireceği BİR ÜYE tarafından
aşağıdaki hususlar yönünden SIRASIYLA incelenir:[İLK İNCELEME]
Görev
ve yetki
İdari
Merci tecavüzü
Ehliyet
İdari
davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir idari işlem olup olmadığı
Süre
aşımı
Husumet
İYUK
3 ve 5. maddelere uygun olup olmadığı
[İYUK.
m.3 > dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar
İYUK
m.5 > Birden fazla kişinin tek bir dilekçe ile dava açacağı durumlar veya
bir kişinin birden fazla işleme karşı tek bir dilekçe ile dava açacağı haller]
Dilekçe
bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum görevli daire veya mahkemeye bir
rapor ile bildirilir
Tek
hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 15 inci madde
hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır
Ø 3 fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu
fıkra ile 5 fıkraya göre yapılacak işlemler Dilekçenin alındığı tarihten
itibaren en geç 15 GÜN içinde sonuçlandırılır [İLK İNCELEME SÜRESİ 15 GÜN]
[ İlk
incelemenin 15 gün içerisinde sonuçlandırılması gerekiyor. Yani hakimin önüne
dilekçe geldikten itibaren Onbeş gün içinde ilk incelemenin sonuçlandırılması
gerekir.]
İlk
incelemeyi yapanlar bu noktalardan kanuna aykırılık görünmezler veya daire veya
mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmez ise tebligat işlemi
yapılır [Yani ilk inceleme açısından sorun bulunmadığı tespit edilirse davalı
idareye dava dilekçesi tebliğ edilir]
Yani
dava dilekçesini alan mahkemenin ilk olarak 15 gün içerisinde ilk inceleme
yapıp bitirmesi ve bu hususları da aykırılık görmezse 3 gün içerisinde
dilekçeyi davalı idareye tebliğ etmesi gerekiyor
İlk
incelemede incelenmesi gereken hususların ilk inceleme aşamasından sonra tespit
edilmesi halinde de davanın her safhasında 15 inci madde hükmü uygulanır
[15
madde ilk incelemede incelenecek hususlara aykırılık durumunda hangi kanalların
verileceğini düzenlemektedir]
GÖREV
VE YETKİ
İdari
yargıda görev ve yetki kamu düzenine ilişkindir
Görev
ve yetki ilk olarak ilk inceleme aşamasında incelenecek konulardan birisidir
ancak davanın her aşamasında hakim tarafından resen dikkate alınır
İdari
yargıda görev ve yetki ile ilgili olarak herhangi bir şekilde taraflar arasında
anlaşma yapılamaz
İdari
yargıda genel görevli mahkeme idare mahkemesidir
İdari
yargıda özel görevli mahkemeler Danıştay ve vergi mahkemeleridir. Ancak kanunda
bu uyuşmazlık idare mahkemelerinde görülür diyorsa yani doğrudan bir belirleme
var ise bu durumda idare mahkemeleri özel görevli mahkeme olur
[Kamu
hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların
milli veya milletlerarası tahkim yolu ile çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası
tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir
Yani
tahkim şartı var ise Uyuşmazlık mahkemesi önünde değil Hakemler önünde görülür]
DİKKAT:
Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya yaptığı yani tek taraflı olarak yaptığı
işlemlere karşı yargı yolunun kapalı olduğu idari yargıya başvuru olamayacağına
ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır
Vergi
mahkemelerinin görev alanı:
A.Genel
bütçeye, İl Özel idareleri belediye ve köylere ait vergi resim ve harçlar ile
benzeri mali hükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin
davaları
B.A
bendindeki konularda Amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanunun
uygulanmasına ilişkin davaları
C.
Diğer
kanunlarla verilen işleri
vergi
mahkemeleri çözer.
Amme
alacaklarının tahsili usulü hakkında kanuna göre yapılan işlem vergi resim harç
ve benzeri mali hükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin ise vergi
mahkemesinin görev alanına giren Aksi halde görev alanına girmez
İlk
derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar Danıştay Kanunu 24
maddesinde belirtilmiştir
- Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere karşı Danıştaya
başvurulur
- Bakanlıklar ile kamu kuruluşları ve kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak
düzenleyici işlemlere karşı danıştay'a başvurulur
- Danıştay idari dairesi veya idari işler
Kurulu tarafından Verilen kararlar Üzerine uygulanan eylem ve işlemlere karşı
danıştay'a başvurulur
- birden çok idare veya vergi mahkemesinin
yetki alanına giren işlere karşı Danıştay'a başvurulur
- Danıştay yüksek Disiplin Kurulu
kararları ile bu kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine
karşı danıştay'a başvurulur
- Tahkim yolu öngörülmeyen imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında da danıştay'a başvurulur
- Kanunda ilk derece mahkemesi olarak
danıştayda görülecek diğer davalar da belirtilmiştir
Danıştay
tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde mahkeme başkanı veya başkanın
görevlendireceği hakim ilk incelemeyi yapar
İlk
inceleme sonunda oluşturulan rapor, heyet halinde görülen bir dava söz konusu ise
heyetin önüne getirilir ve heyet 15. maddeye göre bir karar verir; tek hakimle
görülen bir dava söz konusu ise ilk incelemeyi yapan hakimin bizzat kendisi 15
maddeye göre bir karar verir
İdari
yargıda yetki kuralları:
İYUK.
M.32: İdari davalarda genel yetki
Göreve
ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla İdari yargılama usulü kanununda veya
özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde yetkili
İdare Mahkemesi dava konusu olan idari işlemin veya idari sözleşme yapan İDARİ
MERCİNİN BULUNDUĞU YERDEKİ idare mahkemesidir
İYUK
M.33. Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki
Kamu
görevlilerinin ATANMASI VE NAKİLLERİ ile ilgili davalarda yetkili mahkeme Kamu
görevlilerinin YENİ VEYA ESKİ GÖREV YERİ idare mahkemesidir
Kamu
görevlilerinin görevlerine son verilmesi emekli edilmeleri veya görevden
uzaklaştırmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme kamu görevlisinin SON
GÖREV YERİ idare mahkemesidir [İlişik kesme durumu varsa son görev yeri
Mahkemesi yetkilidir ]
Kamu
görevlilerinin görev ile ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan Disiplin
cezaları ile ilerleme yükselme sivil intibak ve diğer özlük ve parasal hakları
ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir
olarak görevden uzaklaştırma ları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme
ilgilinin GÖREVLİ BULUNDUĞU YER mahkemesidir [Ilişik kesme durumu yoksa görevli
bulunduğu yer Mahkemesi yetkilidir ]
Özel
kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla hakim ve savcıların mali ve sosyal
haklarına ve sicillerine ilişkin konular ile müfettiş hal kağıtlarına karşı
açılacak idare mahkemelerinin görevine giren davalarda yetkili mahkeme; hakim
veya savcının görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu
bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin bulunduğu yer idare
mahkemesidir [Mesela Hakim Kayseri'de bulunuyorsa müfettiş hal kağıdına karşı
açacağı davada yetkili mahkeme Kayseri Bölge İdare mahkemesine en yakın bölge
idare mahkemesi olan Ankara bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare
mahkemesidir yani Ankara idare mahkemesidir.]
İYUK.
M.34 Taşınmaz mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme
İmar,
kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve İskan gibi taşınmaz mallarla
ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu
mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme TAŞINMAZ MALLARIN BULUNDUĞU
YER idare mahkemesidir
Köy,
belediye ve özel idareleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasına ilişkin davalar
ile sınır uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme Mülki idari birimin köy belediye
veya mahallenin HALEN BAĞLI BULUNDUĞU YA DA YENİ BAĞLANDIĞI YER idare mahkemesidir
[Taşınmaz
farklı bölge idare mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde bulunuyorsa dava Danıştay’da
açılır ]
İYUK
M.35 Taşınır mallara ilişkin davalarda yetki
Taşınır
mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme TAŞINIR MALIN BULUNDUĞU YER idare
mahkemesidir
İYUK
M.36 İdari sözleşmelerden Doğan davalar DIŞINDAKİ
Tam yargı davalarında yetkili mahkeme sırası ile;
- Zararı doğuran idari UYUŞMAZLIĞI ÇÖZMEYE
YETKİLİ İdare Mahkemesi
- Zarar Bayındırlık Ve Ulaştırma gibi bir
hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise HİZMETİN GÖRÜLDÜĞÜ
VEYA EYLEMİN YAPILDIĞI YER İdare Mahkemesi
- Diğer hallerde DAVACININ İKAMETGAHININ
BULUNDUĞU YER idare mahkemesidir
NOT:
İdari sözleşmelerden Doğan Tam yargı davalarında yetkili mahkeme genel yetki
kuralı gereğince sözleşmeyi yapan idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir
Dava
İdari yargıda açılmış ancak bu davada görevli mahkeme adli yargı yeri ise
mahkeme davanın görev bakımından reddine karar verir. [ADLİ YARGI GÖREVLİYSE
SADECE RED VERİR.]
İdari
yargıda açılması gereken bir dava görevli ve yetkili idari yargı yerinde
açılmamış ise görevli veya yetkili olmayan mahkeme davanın görev veya yetki
yönünden reddine ve dava dosyasının yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine
karar verir [İDARİ YARGI GÖREVLİ İSE RED VE GÖNDERME KARARI VERİR]
İYUK.
M. 9
Çözümlenmesi
Danıştay, idare ve Vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde adli yargı
yerlerinde açılmış bulunan davaların görev yönünden reddi durumunda bu
husustaki kararların KESİNLEŞMESİNİ izleyen günden itibaren 30 GÜN içinde görevli
mahkemede dava açılabilir
Görevsiz
yargı merciine başvurma tarihi Danıştay'a idare ve vergi mahkemelerine başvurma
tarihi olarak kabul edilir
Adli
yargı yerlerinde açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda görevsizlik
kararının kesinleşmesinden sonra 30 günlük süre geçirmiş olsa dahi idari dava
açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava
açılabilir
İYUK.
M.37. Vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme
Uyuşmazlık
konusu vergi resim harç ve benzeri mali hükümleri tarh ve tahakkuk ettiren zam
ve cezaları kesen
Gümrük
kanununa göre alınması gereken vergiler ile Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet
yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde vergi resim harç
ve benzeri mali hükümler tarh ve tahakkuk ettiren
Amme
alacaklarının tahsili usulü hakkında kanunun uygulanmasında ödeme emrini
düzenleyen
Diğer
uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan
Devlet
dairesinin bulunduğu yerdeki Vergi Mahkemesidir.
[Vergi
ile ilgili hangi işlem olursa olsun bu işlemlerle ilgili olarak işlemi yapan
Vergi Dairesi vergi Başkanlığı ya da devletin mali organları nerede bulunuyorsa
oradaki yer Vergi Mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir]
VERGİ
DAVALARI İŞLEMİ YAPAN İDARENİN BULUNDUĞU YERDE AÇILIR.
İDARİ
MERCİ TECAVÜZÜ
İdari
bir eylem veya işlem nedeniyle bir dava Açmadan önce kanun koyucu zorunlu bir
idari başvuru yolu öngörülmüş de bu başvuru yapılmadan dava açılmışsa idari
Merci tecavüzü var demektir
İdari
Merci tecavüzünden bahsedebilmek için mutlaka kanunun zorunlu idari bir başvuru
yolunun öngörülmesi gerekir
İYUK
M.11
İlgililer
tarafından idari dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması, geri alınması,
değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan; üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içerisinde istenebilir
[Bu
başvuru yolu zorunlu bir idari başvuru yolu değildir ]
İYUK.
M.13
İdari
EYLEMLERDEN hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu
eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka surette ÖĞRENDİKLERİ tarihten
itibaren BİR YIL ve her halde EYLEM TARİHİNDEN itibaren BEŞ YIL içinde ilgili
idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir
[Burada
düzenlenen başvuru zorunlu bir idari başvuru yoludur]
İlk
inceleme aşamasında mahkeme idari Merci tecavüzünü tespit ederse dilekçeyi
görevli idari merciye tevdi eder.
Dilekçelerin
görevli Merci tevdii halinde danıştay'a veya ilgili mahkemeye başvurma tarihi
merciye başvurma tarihi olarak kabul edilir
EHLİYET
İdari
yargıda ehliyetin 2 boyutu vardır
- objektif ehliyet: taraf ehliyetidir. hak ve fiil ehliyetine sahip olunması gerekir
- subjektif ehliyet: iptal davası
bakımından menfaati ihlal edilmiş olanların, Tam yargı davası bakımından ise
Hakkı ihlal edilmiş olanların dava açması demektir
Ehliyet
konusunda sorun çıkarsa DAVANIN REDDİ kararı verilir.
Ehliyeti
olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise 30 GÜN içinde
bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE karar
verilir [Kişinin ehliyeti var ama vekili avukat değil]
İdari
yargıda ehliyet sadece Davacı bakımından incelenir. Davalı idarenin Kamu tüzel kişiliğine sahip
olup olmadığı hususu sıfat konusu ile ilgilidir.
KESİN
VE YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİ İŞLEM
idarenin
İcrai nitelikte olmayan işlemlerine örnek olarak görüş bildirmeler adsız
düzenleyici işlemler güvenlik soruşturması raporları verilebilir
SÜRE
AŞIMI
Dava
açma süresi özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve
idare mahkemelerinde 60 vergi mahkemelerinde 30 gündür
Sureler
tebliğ yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar
İYUK
M.10
İlgililer
haklarında İDARİ DAVAYA KONU OLABİLECEK BİR İŞLEM veya EYLEMİN yapılması için
idari makamlara başvurabilirler 60 gün içinde bir cevap verilmezse istek
reddedilmiş sayılır
İlgililer
60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre
Danıştay idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler
60
günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı isteminin
reddi sayarak dava açabileceği gibi kesin Cevabı da bekleyebilir. Bu durumda dava açma süresi işlemez. Ancak
bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren 6 AYI geçemez.
Dava
açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde 60 günlük sürenin bitmesinden
sonra yetkili idari makamlar tarafından cevap verilir ise cevabın tebliğinden
itibaren 60 gün içinde dava açılabilir
İYUK
M. 11
İlgililer
tarafından idari dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması geri alınması
değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu
başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma suresini DURDURUR
60
gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır
İsteğinin
reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden
işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürede hesaba katılır
İYUK
.M.12
İlgililer
haklarını ihlal eden bir İŞLEM dolayısıyla Danıştay ve idare ve vergi
mahkemelerine doğrudan doğruya Tam yargı davası veya iptal ve tam yargı
davalarında birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu
davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun Yollarına
başvurulması halinde verilecek kararın tebliğ veya bir işlemin icrası sebebiyle
Doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde Tam yargı
davası açabilirler
1.Doğrudan
doğruya Tam yargı davası açabilirler.
2.
iptal ve tam yargı davalarında birlikte açabilirler.
3.
önce iptal davası açarak Bu davanın karara bağlanması üzerine Tam yargı
davası açabilirler.
İYUK.M.
13
İdari
eylemlerinden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava Açmadan önce bu
eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka surette öğrendikleri tarihten
itibaren bir yıl ve her halde Eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili
idareye başvurarak hakların yerine getirilmesini istemeleri gereklidir
Bu
isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliğini
izleyen günden itibaren veya istek hakkında 60 gün içinde cevap verilmediği
takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava
açılabilir
Görevli
olmayan adli yargı mercilerinde açılan Tam yargı davasının görev yönünden reddi
halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda yukarıda öngörülen
idareye başvuru şartı aranmaz
HUSUMET
İdari
yargıda kural olarak davalı taraf idaredir ancak belli durumlarda Kamu hizmeti
imtiyaz sözleşmelerinde olduğu gibi özel hukuk kişilerinin de davalı olması
mümkündür
Hem
vesayet makamının işlemi hem de vesayete tabi tutulan idarenin işlemi idari
davaya konu edilebilir
Davanın
Hasım gösterilmeden veya yanlış Hasım gösterilerek açılması durumunda dava
dilekçesi tespit edilecek gerçek hasıma tebliğ edilir
İYUK
M. 5
Her
idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır
Aralarında
maddi veya hukuki yönden bağlılık veya sebep sonuç ilişkisi bulunan birden
fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabilir
Birden
fazla şahsın müşterek Dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya
menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki
sebepleri aynı olması gerekir
[Bu
maddenin uygulanabilmesi için görevli ve yetkili mahkemenin aynı mahkeme olması
ve her bir işlem için öngörülmüş olan dava açma süresinin kaçırılmış olması
gereklidir]
İYUK
3 ve 5 maddeye uygun dilekçelerin verilip verilmediği 15 gün içerisinde
incelenerek bu konuda 15 maddeye göre bir karar verilmesi gereklidir.
Ilk
incelemeyi yapan mahkeme 3 ve 5 maddelere aykırı dilekçelerin bulunması
durumunda bu dilekçelerin yeniden düzenlenmesi veya eksikliklerin tamamlanması
için Dilekçenin reddine karar verir.
Dilekçelerin
yeniden düzenlenmesi ve eksikliklerin tamamlanması için ilk incelemeyi yapan
mahkemenin vereceği süre 30 gündür.
[Dava
dilekçesinde kanunu aykırılıklar varsa 30 gün içerisinde giderilmelidir]
GENEL
TOPARLAMA
Adli
yargı yerinin açılması gereken bir dava idari yargı yerinde açılmışsa davanın
reddi karar verilir gönderme kararı verilemez.
İdari
yargıda açılması gereken bir dava İdari yargıda açılmış ancak yanlış yerde
açılmışsa görevli yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilir.
Ehliyet
yönünden sorun olması durumunda davanın reddine karar verilir
Kesin
ve yürütülmesi gereken bir işlem yoksa davanın reddine karar verilir
Dava
açma süresi geçmişse davanın reddine karar verilir
Hasım
gösterilmeden veya yanlış alsın gösterilerek dava açılmışsa davanın gerçek Hasıma
yönlendirilmesine karar verilir
Dilekçede
bulunması gereken hususların belirlendiği 3. madde ve birlikte aynı dilekçe ile
dava açılabilecek hallerin düzenlendiği 5 maddeye aykırılık durumlarında
dilekçelerin kanuna uygun hale getirilmesi için 30 günlük süre verilir ve
dilekçe reddedilir
Ehliyeti
olan kişinin Avukat olmayan vekili tarafından davanın açılmış olması durumunda
30 gün içinde bizzat kişinin veya tutacağı bir avukatın davayı Açması için
Dilekçenin reddine karar verilir
İdari
Merci tecavüzü olduğu tespit edilirse dosyanın görevli idari merci
gönderilmesine karar verilir
İlk
inceleme sonunda verilecek aşağıdaki kararların dışındaki kararlara karşı kanun
yoluna başvurulabilir:
- idari yargının görevli olduğu konularda
görevsizlik ve yetkisizlik kararları ve görevli ve yetkili mahkemeye gönderme
kararları
- davacının dava dilekçesinde Hasım
göstermediği veya yanlış hasım gösterdiği hallerde mahkemenin tespit ettiği
gerçek hasıma Dilekçenin tebliğ edilmesi kararı
- Dilekçenin 3 ve 5 maddeleri uygun
olmaması veya ehliyetli olan kişinin Avukat olmayan vekili tarafından davanın
açıldığı hallerde mahkemenin verdiği Dilekçenin reddi kararı
[GÖREVLİ
VE YETKİLİ İDARİ YARGI MERCİİNE GÖNDERME
GERÇEK
HASIMA TEBLİĞ
DİLEKÇENİN
REDDİ
KARARLARINA
KARŞI KANUN YOLU KAPALI]
YÜRÜTMENİN
DURDURULMASI
>
Vergi alanındaki bazı uyuşmazlıklar dışında bir idari işleme karşı dava
açılması o işlemin yürütmesini durdurmaz
>
Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin
yürütülmesini durdurmaz. vergi mahkemelerinde ise tahsil işlemini durdurur.
İYUK 27
>
Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için iki koşulun birlikte
gerçekleşmesi gerekir
- idari işlemin uygulanması halinde telafisi
güç veya imkansız bir zararın doğması gerekir
- idari
işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekir
!
Mahkemenin iptal kararı vermesinin sonucu şudur: iptal edilen işlem yapılmadan
önceki durum neyse iptal kararı sonrası idarenin bu durumu tekrar sağlanması
telafi etmesi gerekiyor. yürütmeyi durdurma kararında da aynı şey geçerlidir
>
Danıştay veya idari mahkemeler idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç
veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda davalı idarenin savunması
alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına
karar verebilirler [KURAL İDARENİN SAVUNMASI ALINARAK YÜRÜTME DURDURMA] İYUK
27.2
>
Uygulanmakla ETKİSİ TÜKENECEK olan idari işlemin yürütülmesi savunma alındıktan
sonra yeniden karar verilmek üzere idarenin savunması alınmadan da durdurulabilir
[İSTİSNA: SAVUNMA ALINMAZ.]
>
Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görev ve ünvan değişikliği.
geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler uygulanmakla
etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz [İSTİSNANIN İSTİSNASI: SAVUNMA
ALMAK ZORUNLU]
>
Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka
açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya
imkansız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur
>
Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu
gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
>
Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı
anlaşılırsa davalı idarenin savunması alınmaksızın işlem reddedilebilir
[DOĞRUDAN RED MÜMKÜNSE SAVUNMA ALINMAZ.]
>
Vergi mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarından Doğan davaların açılması tarh
edilen vergi resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve
cezalarının dava konusu edilen bölümünün TAHSİL işlemlerini DURDURUR.
Davacının
gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde yeni adresin bildirilmesine
kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı
kendiliğinden hükümsüz kalır. İşte bu
durumda tahsil işlemi devam eder.[İSTİSNA: BU HALDE VERGİ DAVASINDA TAHSİL
DURMAZ.]
>
Yürütmenin durdurulması istenebilen davalarda Tebligat ve cevap verme süreleri
kısaltılabileceği gibi tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir
>
Yürütmenin durdurulması kararları TEMİNAT karşılığında verilir ancak durumun
gereklerine göre teminat aranmayabilir
Taraflar
arasında teminata ilişkin olarak çıkan uyuşmazlıklar yürütmenin durdurulması
hakkında karar veren daire mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir
İdare
ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz[TEMİNAT KURALI
İSTİSNASI]
>
[YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARLARINA İTİRAZ.]Yürütmenin durdurulması istemleri
hakkında verilen kararlar
-
Danıştay dava dairelerince verilmiş ise konusuna göre idari veya vergi dava
daireleri kurullarına,
-
Bölge İdare Mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine,
-
İdare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı
Bölge İdare mahkemesine,
-
Çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından
verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya karar veren hakimin
katılmadığı nöbetçi mahkemeye.
kararın
tebliğini izleyen günden itibaren 7 GÜN içinde bir defaya mahsus olmak üzere
İTİRAZ edilebilir
İtiraz
edilen merciler dosyanın kendisine gelişinden itibaren 7 GÜN içinde karar
vermek zorundadırlar. İtiraz üzerine Verilen kararlar kesindir.
>
Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları ÖNCELİKLE incelenir ve
karara bağlanır
>
Yürütmenin durdurulmasına dair Verilen kararlar 15 GÜN içinde yazılır ve
imzalanır
>
Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması istenemez
ANY.M.
125
Kanun;
olağanüstü hallerde seferberlik ve savaş halinde ayrıca Milli Güvenlik, kamu
düzeni ve genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini
sınırlayabilir
İYUK
20/A [İVEDİ YARGILAMA]
>
İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden Doğan uyuşmazlıklar hakkında
uygulanır:
- ihaleden
yasaklama kararları hariç İHALE İŞLEMLERİ
- ACELE
KAMULAŞTIRMA işlemleri
- ÖZELLEŞTİRME
Yüksek Kurulu kararları
- TURİZMİ
TEŞVİK kanunu uyarınca yapılan satış tahsis ve kiralama işlemleri
- ÇEVRE
kanunu uyarınca idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi
sonucu alınan kararlar[ÇED]
- AFET
RİSKİ altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun uyarınca alınan
Cumhurbaşkanı kararları
> ivedi yargılama usulünde;
- dava
açma süresi 30 gündür [normalde dava açma 60 gün]
- İYUK
11 gereğince Idari dava açılmadan önce
idari işlemin kaldırılması geri alınması ve değiştirilmesi için üst makama
başvuru hükümleri ivedi yargılama usulünde uygulanmaz
- 7
gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekler tebliğe çıkarılır [Normalde ilk inceleme 15
gün]
- savunma
süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olup bu süre bir defaya
mahsus olmak üzere En fazla 15 gün uzatılabilir. [normalde 30 gün]
- savunmanın
verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesi ile dosya tekemmül etmiş sayılır
[normalde ikinci savunma dilekçesi ile dosya tekemmül eder.]
- yürütmenin
durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez
[Normalde yürütmeyi durdurma işlemlerine karşı 7 gün içerisinde bir defaya
mahsus itiraz yolu vardır][Dikkat edilmelidir ki ivedi yargılama usulünde de
yürütmeyi durdurma kararı verilebilir]
- ivedi
yargılama usulüne tabi davalar dosyanın tekemmül ettiği günden itibaren en geç
BİR AY içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi keşif ve bilirkişi
incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır
- Temyiz
dilekçesi 3 GÜN içinde incelenir ve Terbiye çıkarılır
- Temyiz
dilekçelerine cevap verme süresi 15 GÜNdür
- Danıştay
evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda maddi vakalar hakkında edinilen bilgiyi
yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz
olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası
hakkında karar verilir Aksi halde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak
esas hakkında yeniden karar verir. Ancak ilk inceleme üzerine verilen kararlara
karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hallerde kararı bozma ile birlikte dosya
geri gönderir. Temyiz üzerine Verilen kararlar kesindir
- Temyiz
istemi en geç 2 AY içinde karara bağlanır Karar en geç 1 AY içinde tebliğe
çıkarılır
[
İvedi Yargılama usulünde karar verme süresi 1 AY
Temyiz
incelemesinin yapılması suresi 2 AY
Temyiz
kararının tebliğe çıkarma süresi 1 AY]
İYUK
20/B [Merkezi Ortak sınavlara ilişkin Yargılama usulü ]
>
Milli Eğitim Bakanlığı ile ÖSYM tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlar bu
sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında Açılan davalara
ilişkin yargılama usulünde şu kurallar uygulanır :
- Dava
açma süresi 10 GÜNdür
- İyuk
11. maddesinde öngörülen üst makama başvuru imkanı uygulanmaz
- 7
GÜN içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır
- Savunma
süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 3 gün olup bu süre bir defaya
mahsus olmak üzere en fazla 3 gün uzatılabilir.
- Savunmanın
verilmesi veya savunma verme sürelerinin geçmesi ile dosya tekemmül etmiş
sayılır
- Yürütmenin
durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez
- Bu
davalar dosyanın tekemmül günden itibaren en geç 15 GÜN içinde karara bağlanır.
Ara kararı verilmesi keşif Bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi
işlemler ivedilikle sonuçlandırılır
- Verilen
nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 5 GÜN içinde temyiz yoluna
başvurulabilir
- Temyiz
dilekçeleri 3 gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır
- Temyiz
dilekçelerine cevap verme süresi 5 gündür
- Danıştay
evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda maddi vakalar hakkında edinilen bilgiyi
yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise ya da temyiz
olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası
hakkında karar verir. Gerekli inceleme ve tahkikat kendisi yaparak esas
hakkında yeniden karar verir. Ancak ilk inceleme üzerine verilen kararlara
karşı yapılan temyizi haklı bulduğu takdirde kararı bozmakla birlikte dosyayı
gönderir Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir
- Temyiz
istemi en geç 15 gün içinde karara bağlanır karar En geç 7 gün içinde tebliğe
çıkarılır
- Milli
Eğitim Bakanlığı ile ÖSYM tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlar ve bu
sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalarda
verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararları söz konusu sınava katılan
kişilerin lehine sonuç doğuracak şekilde uygulanır
[1.
Dava açma süresi 10 gündür
2.
ilk inceleme suresi 7 gündür
3.
İdarenin savunmasına verebileceği süre 3 gündür. 3 gün daha uzatılabilir
4.
Davanın karara bağlanma süresi 15 gündür
5.
Temyiz yoluna başvurma ve bu başvuruya cevap verme süresi 5 gündür
6.
Temyiz dilekçesinin inceleme ve tebliğe çıkarılma süresi 3 gündür
7. Temyiz
isteminin karara bağlanacağı süre 15 gündür
8.
Temyiz kararının tebliğe çıkarılacağı süre 7 gündür]
İDARİ
YARGIDA DURUŞMA
İYUK
M.17
>
Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal davalarında ve 25.000
Türk lirasını aşan tam yargı davalarında ve tarh edilen vergi resim ve harçlar
ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı 25000 Türk
lirasını aşan vergi davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşmaya
yapılır
[Iptal
davalarında parasal sınır öngörülmemiştir.
Tam
yargı ve vergi mahkemelerindeki davalarda parasal sınır öngörülmüştür.
Esas Mahkemesi olarak bakılan davalarda
taraflar talep etmişler ise duruşma yapılması zorunludur
Ancak
temyiz ve İstinaflarda mahkeme uygun bulmaz ise tarafların istemi olsa dahi
duruşma yapılmayabilir]
>
Temyiz ve İstinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya
ilgili Bölge İdare Mahkemesi kararına bağlıdır
[Temyiz
ve İstinaf incelemelerinde duruşma yapılması tarafların istemi ve mahkemenin
bunu uygun bulunmasına bağlıdır]
>
Duruşma talebi dava dilekçesi ile cevap ve idarenin savunma dilekçelerinde
yapılabilir
>
Danıştay mahkeme ve hakim kendiliğinden her zaman duruşma yapılmasına karar
verebilir [Talep olmasa dahi idari yargı mercileri resen duruşma yapabilir]
>Duruşma
davetiyeleri duruşma gününden en az 30 GÜN önce taraflara gönderilir
İYUK
M.18
>
Duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli
kıldığı hallerde görevli Daire veya mahkemenin kararı ile duruşmanın bir kısmı
veya tamamı gizli olarak yapılır [Kural açık duruşmadır istisna kapalı
duruşmadır]
>
Duruşmaları Başkan yönetir
>
Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan yalnız biri gelirse
onun açıklamaları dinlenir. Hiçbiri gelmezse duruşma açılmaz inceleme evrak
üzerinden yapılır
>
Danıştayda görülen davaların duruşmalarında savcının bulunması şarttır.
Taraflar dinlendikten sonra Savcı yazılı düşüncesini Açıklar. Bundan sonra
taraflara son olarak ne diyecekleri sorulur ve duruşmaya son verilir
[Danıştay
ister dava Mahkemesi olsun isterse temyiz mercii olarak Davaya baksın duruşmada
savcının bulunması zorunludur.
Kural
olarak Danıştay'ın sadece dava Mahkemesi olarak baktığı davalarda savcının
görüşü alınır. Temyiz mercii olarak baktığı davalarda savcının görüşü alınmaz.
ancak duruşmalı bir iş var ise temyiz mercii olarak baktığı davalarda da savcı
görüşü alınır ]
>
Duruşmalı işlerde savcılar, keşif Bilirkişi incelemesi veya delil tespiti
yapılmasını ya da işlem dosyasının getirilmesini istedikleri takdirde bu
istekleri görevli daire veya kurul tarafından kabul edilmezse işin esası
hakkında ayrıca yazılı olarak düşünce bildirirler.
İYUK
M.19
Duruşma
yapıldıktan sonra en geç 15 GÜN içinde karar verilir
Ara
karar verilen hallerde bu kararın yerine getirilmesi üzerine dosyalar öncelikle
incelenir
HMK’YA
ATIF YAPILAN NUKTALAR
- Hakimin davaya bakmaktan yasaklılığı ve
reddi
- ehliyet
- üçüncü şahısların davaya katılması
- davanın ihbarı
- tarafların vekilleri
- feragat ve kabul
- teminat
- mukabil dava
- bilirkişi
- keşif
- delillerin tespiti
- yargılama giderleri
- adli yardım hallerinde ve
- duruşma sırasında tarafların mahkemenin
sukununu ve düzenini bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ve
- elektronik işlemlerde
hukuk
muhakemeleri kanunu uygulanır
Davanın
ihbarı Danıştay mahkeme veya hakim tarafından RESEN yapılır
DAVANIN
ESASTAN İNCELENMESİ
İptal
davasında davanın esası hakkında karar verilirken işlemin unsurlarının tamamı
hukuka uygunluk denetimine tâbi tutulur
Yetki
şekil sebep konu ve amaç unsurlarında inceleme yapılarak bütün hukuka aykırılıklar
kararda gösterilir
İdari
işlemin hangi unsuru bakımından iptal edildiğinin önemi ise yoktur Önemli olan
maddi hukuka aykırılığın bulunmasıdır
Yetki
unsuru:
Işlemin
hangi idari makam tarafından yapılacağını gösteren unsurudur
Bir
idari işlemde yetkili makamı bulmak için sorulması gereken soru bu işlemi kim
yaptı sorusudur yani işlemin altındaki imzaya bakılır
Yetki
unsurunda hukuka aykırılığın olup olmadığını bulmak için sorulması gereken soru
ise bu işlemi mevzuata göre kim yapmalıdır
sorusudur
Kişi
bakımından yetki: Idari işlem yapma yetkisine sahip olan kişinin idare adına
irade açıklama yetkisine sahip olan bir kişi olması gerekir. Kişi bakımından
yetki Türkiye Cumhuriyeti idare Teşkilatı içerisinde herhangi bir idare
bakımından irade beyanında bulunmayan yetkili kişi olması demektir. yani
idareye tamamen Yabancı Birisi işlem yaparsa yetki unsuru bakımından sakatlık
oluşur.
Idarenin
tamamen dışında idare ile ilgisi olmayan bir kişi tarafından işlem yapılmışsa
bu tür yetki sakatlıklarına YETKİ GASPI denir
Yasama
yürütme ve yargı organları birbiri yerine geçerek işlem yapmışsa burada
FONKSİYON GASPI söz konusudur
Yetki
gaspı ve fonksiyon gaspı Varsa bunun yaptığını yokluktur
Yetki
ve fonksiyon gaspı olan işlemler her zaman Dava konusu yapılabilir
Konu
bakımından yetkisizlik: bir idarenin
konu bakımından yetki alanına giren bir işi bir başka idare yapar ise konu bakımından yetkisizlik
söz konusu olur.
Örneğin
Dekanın fakülte sekreteri yerine işlem yapması.
konu
bakımından yetkisizlik durumunda YETKİ TECAVÜZÜ söz konusu olur. yetki tecavüzünün yaptırımı iptal yaptırımıdır
[Kişi
bakımından yetkisizlik idare adına işlem yapmaya yetkili olmayan bir kişi
olması durumunda söz konusu olur.
konu
bakımından yetkisizlikte ise kişi idare adına irade açıklamaya yetkilidir ancak
kendi konusu dışında bir işlem yapmıştır.]
Ağır
ve bariz yetki tecavüzü yaptırımı ise yokluktur
Yer
bakımından yetki: bir idari makamın
yetkisi Bir coğrafi alana sınırlanırsa söz konusu olur.
Örneğin;
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Çorum'daki bir taşınmazı kamulaştırılması.
yer
bakımından yetki kurallarına aykırılık
durumunda da yetki tecavüzü söz konusu olur ve yaptırımı iptal yaptırımıdır
Zaman
bakımından yetki:
Kanunda
açıkça yetkili makamın o yetkisini kullanacağı zaman diliminin belirtilmiş
olması halinde söz konusu olur
[Kanunda
yönetmelik çıkarmak için belirli bir süre öngörülmüş ise ve yönetmelik bir süre
içerisinde çıkarılmamış ise zaman bakımından yetkisizlik söz konusu olmaz ]
Örneğin
bir kamu görevlisinin izinli olduğu zamanda işlem yapması zaman bakımından
yetkisizlik sonucunu doğurur.
zaman
bakımından yetkisizliğin adı da yetki tecavüzüdür
Şekil
unsuru
idarenin
irade beyanı dış dünyaya yansıtması ve yansıtma biçimini ifade eder
yansıtma
süreci yani usül de şekil unsuru açısından değerlendirilir
Idari
işlemler yazılı, sözlü işaret yoluyla yapılan veya zımni işlemler olabilir
Kanunda
açıkça öngörülen bir şekil bulunduğu ve bu şekle uyulmamış olduğu durumlarda
işlem şekil bakımından hukuka aykırıdır
kanunda
açıkça öngörülen bir şekil yok ise bu durumda Aslı şekil sakatlığı olan
durumlarda işlem iptal edilebilir ancak Tali şekil sakatlığı bulunan durumlarda
işlemi iptal edilmez
Sebep
unsuru
Idari
işlemin sebebi maddi bir olay olabileceği gibi hukuki başka bir işlem de
olabilir
Örneğin
öğrenciye disiplin cezası verilmesinin sebebi öğrencinin kopya çekmesi olayıdır
Örneğin
bir kişi vatandaşlıktan çıkarıldığı için mal varlığı tasfiye edilirse
tasfiyenin sebebi vatandaşlıktan çıkarma işlemidir
Sebepsiz
bir idari işlem olmaz ancak açıkça belirtilmediği müddetçe idare gerekçe göstermek
zorunda değildir. yani idari işlemin gerekçesini dava açarak öğrenebiliriz
İYUK.
M. 20
>
Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta
oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar
Mahkemeler
belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü
belgenin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilir
Bu
husustaki kararların ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir
Haklı
sebeplerin bulunması halinde Bu süre bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir
>
Ancak istenen bilgi ve belgeler
- devletin
güvenliğine veya yüksek menfaatlerine
- devletin
Güvenliği ve yüksek menfaatleri ile birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise
Cumhurbaşkanı
ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan gerekçesini bildirmek
suretiyle söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir
Verilmeyen
bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez
Mevzuata
idarenin işlemi yapma sebebi açıkça gösterilebilir ya da belirsiz ifadelerle
belirtilebilir ya da işlemin sebebi Hiç gösterilmeyebilir
Ancak
idari işlemin hiçbir sebebi gösterilmese bile idare kamu yararı ve hizmet
gereklerine uygun olarak işlem yapmak zorundadır
Konu
unsuru
Konu
idarenin işlemden elde edeceği hukuki sonuçtur
idarenin
Kanuniliği gereğince Bir işlemin konusu kanunda mutlaka düzenlenmek zorundadır
Örneğin
bir öğrencinin kopya çekmesi ve okuldan uzaklaştırılması olayında; öğrencinin
kopya çekmesi işlemin sebep unsuru oluşturur, disiplin cezası verilmesi ise konu
unsurunu oluşturur.
Işlemin
konusu imkansız ise işlem konu unsuru bakımından hukuka aykırıdır Örneğin ölmüş
bir kişinin memur olarak atanması işlemi
işlemin
konusu kanuna aykırı ise konu unsuru bakımından hukuka aykırılık vardır.
Örneğin öğretmenlere yıllık izin verilmesi
Işlemin
konusununun Hukuka aykırı olarak uygulama alanının genişletilmesi de konu
unsuru bakımından aykırılık oluşturur Örneğin kadınların askere alınması
Mahkeme
tarafından iptal edilmiş bir kararın idare tarafından Yine aynen alınması
durumunda konu bakımından hukuka aykırılık söz konusu olur Örneğin mahkeme
tarafından iptal edilen imar planı değişikliğini belediyenin uygulaması
Geçmişe
etkili işlemler de konu bakımından hukuka aykırı olabilir Çünkü idarenin
işlemleri kural olarak geçmişe etkili değildir. istisna geri alma işlemi
Yükümlülük
getiren bir idari işlemin geçmişe uygulanması da konu unsuru bakımından hukuka
aykırılık oluşturur
Amaç
unsuru
Idari
işlemin amaç unsuru kamu yararlıdır
kişisel
saikler güderek işlem yapıldığı, bir
kişiyi korumak amacıyla işlem yapıldığı, kar elde etmek ya da zarar verme amacıyla işlem yapıldığı hallerde
amaç unsurunda aykırılık vardır.
Amaç
unsurundaki hukuka aykırılıkları adı YETKİ SAPTIRMASIDIR.
Açıklama
Madde
29 – 1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince
verilen kararlar yeterince açık değilse, yahut birbirine aykırı hüküm
fıkralarını taşıyorsa, taraflardan her biri kararın açıklanmasını veya
aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
2.Açıklama
dilekçeleri karşı taraf sayısından bir nüsha fazla verilir.
3.Kararı
vermiş olan daire veya mahkeme işi inceler ve gerek görürse dilekçenin bir
örneğini, belirleyeceği süre içinde cevap vermek üzere, karşı tarafa tebliğ
eder, cevap iki nüsha olarak verilir. Bunlardan biri, açıklama veya aykırılığın
kaldırılmasını isteyen tarafa gönderilir.
4.Görevli
daire veya mahkemenin bu husustaki kararı, taraflara tebliğ olunur.
5.Açıklama
veya aykırılığın kaldırılması, KARARIN YERİNE GETİRİLMESİNE istenebilir.
Yanlışlıkların
Düzeltilmesi
Madde
30 – 1. İki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin
yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi de
istenebilir.
2.29
uncu maddenin son fıkrası dışında kalan hükümleri, bu istekler hakkında da
uygulanır. [Yani düzeltme her zaman istenebilir.]
3.Yanlışlıkların
düzeltilmesine karar verilirse, düzeltme ilamın altına yazılır
Bağlantılı
Davalar
Madde
38 – 1. Aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek
hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olan davalar bağlantılı davalardır.
2.İdare
mahkemesi, vergi mahkemesi veya Danıştaya veya birden fazla idare veya vergi
mahkemelerine açılmış bulunan davalarda bağlantının varlığına taraflardan
birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verilir.
3.Bağlantılı
davalardan birinin Danıştayda bulunması halinde dava dosyası Danıştaya
gönderilir.
4.Bağlantılı
davalar, değişik bölge idare mahkemesinin yargı çevrelerindeki mahkemelerde
bulunduğu takdirde dosyalar Danıştaya gönderilir.
5.Bağlantılı
davalar aynı bölge idare mahkemesinin yargı çerçevesindeki mahkemelerde
bulunduğu takdirde dosyalar o yer bölge idare mahkemesine gönderilir.
Bağlantının
Danıştayca İncelenmesi
Madde
39 – 1. Danıştayın dava konusu uyuşmazlığı incelemeye yetkili dairesi,
bağlantılı dava dosyalarını öncelikle ve ivedilikle inceler ve karar verir.
2.Danıştay
bağlantının bulunduğuna karar verdiği takdirde:
a)
Davalardan biri Danıştayda açılmış ve çözümlenmesi Danıştayın görevine dahil
bir uyuşmazlıkla ilgili ise, davaların tümü Danıştayda görülür ve durum ilgili
mahkemelere ve taraflara bildirilir.
b)
Davaların çözümlenmesi, ayrı bölge idare mahkemesinin yargı çevresindeki idare
veya vergi mahkemelerinin görevlerine giren uyuşmazlıklarla ilgili ise
Danıştayın ilgili dairesi yetkili mahkemeyi kararında belirtir ve dosyaları bu
mahkemeye göndererek diğer mahkemeye veya mahkemelere durumu bildirir. Yetkili
mahkeme de durumu ilgililere duyurur.
c)
Danıştayca verilen karar bağlantı bulunmadığı yolunda ise, dosyalar İlgili
mahkemelere geri gönderilir.
Bağlantının
Bölge İdare Mahkemesince İncelenmesi
Madde
40 – 1.Bölge idare mahkemesi bağlantılı dava dosyalarını öncelikle ve
ivedilikle inceler ve kararını verir. Bölge idare mahkemesince verilen karar,
bağlantının bulunduğu yolunda ise, yetkili mahkeme kararda belirtilmek
suretiyle dosyalar yetkili mahkemeye gönderilir. Durum ayrıca diğer mahkemeye
de duyurulur. Yetkili kılınan mahkeme durumu ilgililere bildirir.
2.Bölge
idare mahkemesince verilen karar bağlantı olmadığı yolunda ise, dosyalar ilgili
mahkemelere geri gönderilir.
Bağlantının
Mahkemelerce Kabul Edilmemesi
Madde
41 – Bağlantı iddiaları mahkemelerce kabul edilmediği takdirde, bu hususta
verilen ara kararı taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğ tarihini izleyen
15 GÜN içerisinde,
-
aynı yargı çevresindeki mahkemeler için o yer bölge idare mahkemesine,
- 38
nci maddenin 2 ve 3 ncü fıkrasındaki durumlarla ilgili davalar için Danıştaya
başvuruda bulunabilirler.
Başvuru
üzerine bölge idare mahkemesi veya Danıştay görevli dairesince durum,
yukarıdaki maddelerde yazılı usullere göre incelenerek karara bağlanır.
Bağlantılı
Davalarla İlgili Diğer Esaslar
Madde
42 – 1. Bağlantının varlığı yolunda idare ve vergi mahkemelerince veya bu
konuda yapılacak itiraz üzerine bölge idare mahkemesi veya Danıştayca bağlantı
hakkında karar verilinceye kadar USULİ İŞLEMLER DURUR.
2.Bağlantıya
ilişkin işlemler sonuçlandırıldıktan sonra bu davalara bakmakla yetkili kılınan
mahkeme veya Danıştay, davalara bırakıldığı yerden devam eder.
3.Bağlantının
bulunup bulunmadığı yolundaki bölge idare mahkemesi ve Danıştay kararları
KESİNDİR.
Görevsizlik
ve Yetkisizlik Hallerinde Yapılacak İşlem
Madde
43 – 1. İdare ve vergi mahkemeleri, idari yargının görev alanına giren bir
davada görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verirlerse
dosyayı
- ilk
derece sıfatıyla bakacağı davalarda Danıştaya veya
- görevli
ve yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderirler.
a)
Görevsizlik sebebiyle gönderilen dosyalarda Danıştay, davayı görevi içinde
görmezse dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir.
b)
Görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini
görevsiz veya yetkisiz gördüğu takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik
veya yetkisizlik kararını veren mahkeme
[A] aynı
bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık bölge idare
mahkemesince,
[B]
farklı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık Danıştayca
çözümlenir.
2.Görev
ve yetki uyuşmazlıklarında Danıştay ve bölge idare mahkemesince verilen
kararlar ilgili mahkemelere bildirilir ve bu husus taraflara tebliğ olunur.
3.Danıştay
ve bölge idare mahkemesince görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak
verilen kararlar kesindir.
4.Bu
madde hükümleri gereğince verilen kararlar ile görevli ve yetkili kılınan
mahkemeye yeniden dava açılması halinde harç alınmaz.
Merci
Tayini
Madde
44 – 1. [a] Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel
çıktığı veya
[b] iki
mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya
[c] iki
mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hallerde
dava dosyaları, tarafların veya mahkemelerin istemi üzerine merci tayini için:
a)
Uyuşmazlığın aynı yargı çevresindeki mahkeme veya mahkemeler arasında çıkması
halinde, o yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine,
b)
Sair hallerde Danıştaya, Gönderilir.
2.Danıştay
ve bölge idare mahkemesi görevli ve yetkili mahkemeyi kararlaştırır.
3.Danıştay
ve bölge idare mahkemesinin bu konuda vereceği kararlar kesindir.
İSTİNAF
Madde
45
1.İdare
ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun
yolu öngörülmüş OLSA DAHİ, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare
mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren 30 GÜN içinde istinaf yoluna
başvurulabilir.[KURAL TÜM KARARLARA KARŞI İİSTİNAF YOLU AÇIK]
Ancak,
konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve
idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi
mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna
başvurulamaz.
[İSTİNAF
SINIRI- İLK DERECE MAHKEMELERİNİN KESİN OLAN KARARLARI]
2.İstinaf,
temyizin şekil ve usullerine tabidir.[ İSTİNAF USULÜ VE ŞEKLİ= TEMYİZ USULÜ VE
ŞEKLİ]
İstinaf
başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında
dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare
mahkemesine gönderilir.[ İSTİNAFA TABİ KARAR VARSA DİLEKÇE YAZANIN NİTELEMESİ
ÖNEMSİZ]
3.Bölge
idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka
uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. [ SORUN YOKSA - İSYİNAF
BAŞVURUSU REDDİ KARARI](Onama gibi)
Karardaki
maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı
kararı verir.[DÜZELTEREK RED KARARI]
(Düzelterek
onama gibi)
4.Bölge
idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde
istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına
karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında YENİDEN bir KARAR verir. [ SIKINTI VARSA - BAŞVURUNUN
KABÜLÜ+İLK DERECE KARARININ KALDIRILMASI+ YENİSEN ESAS HAKKINDA KARAR]
İnceleme
sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer
idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme
gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.!
5.Bölge
idare mahkemesi,
-
ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı
bulduğu,
-
davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut
-
reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde,
istinaf
başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar
vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir.
[
İLK DERECE HİÇ ESASA GİRMEDEN KARAR VERDİYSE- İSTİNAF BAŞVURUNUN KABULÜ+KARARIN
KALDIRILMASI+ İLK DERECEYE GÖNDERME KARARI ]
Bölge
idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.
(BAMın
görev yetki yasaklılık red ve ilk inceleme konularındaki kararıyla ilk derece
mahkemesi bağlı)
6.Bölge
idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları
kesindir.
[TEMYİZ
YOLU İSTİSNADIR]
Bu
kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve
bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.
7.İstinaf
başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim, aynı davanın
istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz.
(AMAÇ
TARAFSIZLIK)
8.İvedi
yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz
[
İVEDİ YARGILAMADA DOĞRUDAN 15 GÜN İÇİNDE TEMYİZ.]
TEMYİZ
TEMYİZ
EDİLEBİLECEK KARARLAR
[a]
Danıştay dava dairelerinin ilk derece olarak baktığı davalardaki nihai
kararları ile
[b]
bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri
kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da, kararın
tebliğinden itibaren 30 GÜN içinde temyiz edilebilir:[Danıştay'ın ilk derece
olarak verdiği kararlar ve bölge adliye mahkemesinin katalog kararları temyiz
edilir]
a)
DÜZENLEYİCİ İŞLEMLERE karşı açılan iptal davaları
b)
Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari
işlemler hakkında açılan davalar.[TEMYİZ SINIRI]
c)
Belli bir MESLEKten, KAMU GÖREVİnden veya ÖĞRENCİLİK statüsünden çıkarılma
sonucunu doğuran işlemlere karşı açİılan iptal davaları.
d)
Belli bir TİCARİ FAALİYETin icrasını SÜRESİZ veya OTUZ GÜN yahut daha uzun
süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e)
MÜŞTEREK KARARNAMEyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri
ile DAİRE BAŞKANI ve daha ÜST düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve
görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f)
İMAR planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g)
TABİAT Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma
Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile BOĞAZİÇİ Kanununun
uygulanmasından doğan davalar.
h)
MADEN, taşocakları, ORMAN, jeotermal KAYNAKlar ve DOĞAL mineralli sular ile
ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı)
Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut
kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.[KPSS
YKS ÖSS]
i)
LİMAN, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve
sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni
verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar. [BU DAVALARDA ÇED
RAPORU ÖNEMLİ}
j)
Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması
Hakkında Kanunun uygulanmasından ve Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi
Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.[YAP-İŞLET VE YAP-İŞLET-DEVRET]
k)
Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l)
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m)
DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURULLAR tarafından görevli oldukları piyasa veya
sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.
TEMYİZ
DİLEKÇESİ
1.Temyiz
istemleri Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeler ile yapılır.
2.Temyiz
dilekçelerinin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmesi gereklidir,[3.madde
dilekçede bulunması gereken unsurları düzenler]
Düzenlenmemiş ise eksikliklerin 15 GÜN içinde tamamlatılması hususu,
temyize tabi kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesince ilgiliye
tebliğ olunur. [TEMYİZ DİLEKÇESİNDEKİ EKSİKLİKLER 15 GÜN İÇİNDE TAMAMLANMALI]Bu
sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına temyize
tabi kararı vermiş olan Danıştay veya bölge idare mahkemesince karar verilir.
3.Temyiz
dilekçeleri, ilgisine göre
- kararı
veren bölge idare mahkemesine,
- Danıştaya
- 4
üncü maddede belirtilen mercilere[idare vergi ve asliye hukuk mahkemeleri ile
konsolosluklar] verilir ve kararı veren bölge idare mahkemesi veya Danıştayca
karşı tarafa tebliğ edilir.
Karşı
taraf tebliğ tarihini izleyen 30 GÜN içinde cevap verebilir. Cevap veren,
kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz
isteminde bulunabilir. Bu takdirde bu dilekçeler temyiz dilekçesi yerine
geçer.[TEMYİZ DİLEKÇESİNE 30 GÜN İÇİNDE CEVAP VEREREK KATILMA YOLUYLA TEMYİZ
MÜMKÜNDÜR]
Kararı
veren Danıştay veya bölge idare mahkemesi, cevap dilekçesi verildikten veya
cevap süresi geçtikten sonra dosyayı dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya
veya Kurula gönderir.[TEMYİZ İNCELEMESİNİ DANIŞTAY YAPACAKSA ONA GİDER.
DANIŞTAY İLK DERECE OLARAK KARAR VERDİYSE TEMYİZEN DAVA DAİRELERİ KURULLARI
İNCELER.]
5.Yürütmenin
durdurulması isteği bulunan temyiz dilekçeleri, karşı tarafa tebliğ edilmeden
dosya ile birlikte, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmek
üzere kararı veren bölge idare mahkemesince Danıştay Başkanlığına, Danıştayın
ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, görevli dairece konusuna göre
İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderilir. [YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ
VARSA KARŞI TARAFA TEMYİZ DİLEKÇESİ GİTMEZ DOĞRUDAN İNCELEYECEK MERCİYE GİDER.]
Danıştayda
görevli daire veya kurul tarafından yürütmenin durdurulması istemi hakkında
karar verildikten sonra tebligat bu daire veya kurulca yapılarak dosya tekemmül
ettirilir.[TEMYİZ MERCİ ÖNCE YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMİNİ KARARA BAĞLAR. SONRA
KATILMA YOLUYLA TEMYİZ İÇİN DİLEKÇEYİ KARŞI TARAFA TEBLİĞ EDER.]
6.Temyiz
dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması
halinde kararı veren; merci tarafından verilecek 7 GÜNLÜK süre içerisinde
tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene
yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı
takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. [7
GÜN İÇİNDE TEMYİZ HARCI YATIRILMAZSA TEMYİZDEN VAZGEÇİLMİŞ SAYILIR.]
Temyizin
kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması
halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. [TEMYİZ
SÜRESİNDE YAPILMAMIŞ YA DA KESİN KARARA KARŞI TEMYİZ YAPILMIŞ İSE RED KARARI
VERİLİR]
İlgili
merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz
isteminde buluımamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini
izleyen günden itibaren YEDİ GÜN İÇİNDE TEMYİZ yoluna başvurulabilir.[KARARI
VEREN MERCİNİN VERDİĞİ RED KARARLARINA KARŞI 7 gün içinde TEMYİZ yolu açıktır.]
Temyiz
dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3
üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde
yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve
6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili
dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir[KURAL OLARAK BU KARARLARI DANIŞTAYA
GİTMEDEN KARARI VEREN MERCİ VERİR. ANCAK HERHALDE BU KARARLARI TEMYİZİ
İNCELEYECEK MERCİ DE VEREBİLİR
DANIŞTAY
TARAFINDAN TEMYİZ SONUCU VERİLECEK KARARLAR
1.Temyiz
incelemesi sonunda Danıştay;
a)
Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte
gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini
değiştirerek onar.
b)
Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile
düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek
onar.[ONAMA VE DÜZELTEREK ONAMA]
2.Temyiz
incelemesi sonunda Danıştay;
a)
Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)
Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)
Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya
eksikliklerin bulunması, sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar.[BOZMA
KARARI]
3.Kararların
kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay
kararında belirtilir.[KISMİ RED KISMİ ONAMA]
Temyize
konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim aynı davanın temyiz
incelemesinde görev alamaz
Temyizen
Verilen Karar Üzerine Yapılacak İşlem
[temyiz
başvurusu yaptık ve danıştay kararını verdi. Bundan sonra yapılacaklar.]
Madde
50
1.Temyiz
incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla birlikte kararı veren mercie [bam
yada danıştay dairesine] gönderilir.
Ancak
Danıştay ilgili dairesinin onamaya ilişkin kararları, dosyayla birlikte kararı
veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge idare mahkemesine
gönderilir. [çünkü BAM zaten kararı onamış yani okey demiş. Danıştay hayır
demiş. Danıştay burada ilk derece mahkemesini haklı bulmuş]
Bu
kararlar, dosyanın geldiği tarihten itibaren yedi gün içinde taraflara tebliğe
çıkarılır.
2.Temyiz
incelemesi sonucunda verilen bozma kararı üzerine ilgili merci, dosyayı
öncelikle inceler ve varsa gerekli tahkik işlemlerini tamamlayarak yeniden
karar verir.
3.Bölge
idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında
ısrar da edebilir.
4.Danıştayın
bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına
uygunlukla sınırlı olarak yapılır.
5.Bölge
idare mahkemesi, bozmaya uymayarak kararında ısrar ederse, ısrar kararının
temyizi hâlinde, talep, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri
Kurulunca incelenir ve karara bağlanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri
Kurulları kararlarına uyulması zorunludur.
Kanun
Yararına Temyiz
Madde
51
1.
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği
kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan
kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade
edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden
Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.[HERHANGİ BİRŞEKİLDE KANUN
YOLUNDAN GEÇMEYEN HAM KARARLARDA KANUNA AYKIRILIK VAR DİYE DANIŞTAY BAŞSAVCISI
RESEN YA DA BAKANLIK TALEBİYLE TEMYİZE GİDİYOR]
2.
Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur.
Bu
bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını
kaldırmaz.
3.Bozma
kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Temyiz veya İstinaf İstemlerinde Yürütmenin
Durdurulması
Madde
52
1. [KURAL]Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş
olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini DURDURMAZ.
[İSTİSNA]
Ancak, bu kararların TEMİNAT karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına
-
temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya
-
istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince
karar
verilebilir. [BURADA YÜRÜTME DURDURMA İÇİN SADECE TEMİNAT YETERLİ. TELAFİSİ GÜÇ
ZARAR VB. ŞARTLAR GEREKMEZ. ]
[Davanın
reddine ilişkin kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması
halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı
verilebilmesi 27 nci maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır. [TEMİNAT
YETMİYOR. TELAFİSİ GÜÇ ZARAR VB. DE OLACAK.]
2.İptal
davalarında teminat istenmeyebilir.
3.İdareden
ve adli yardımdan yararlaranlardan teminat alınmaz.
4.Temyiz
ve istinaf incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında
verilen kararlar kesindir. [BURADA İTİRAZ USULÜ YOK. NORMALDE 7 GÜN İÇİNDE
İTİRAZ EDİLEBİLİYORDU]
5.Kararın
bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur
Yargılamanın Yenilenmesi
Madde
53
1. Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi
mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla
yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a)
Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden
doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele
geçirilmiş olması,
b)
Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu
mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki
hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen
kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c)
Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla
bozularak ortadan kalkması,
d)
Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla
belirlenmesi
e)
Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f)
Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara
bağlanmış bulunması,
g)
Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş
olması,
h)
Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı
yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı
mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir
karar verilmiş bulunması.
ı)
Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki
protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı
deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
2.Yargılamanın
yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara
bağlanır.[YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ ESAS KARARI VEREN MAHKLEMEDEN İSTİYORUZ.]
3.Yargılamanın
yenilenmesi süresi,
(1)
numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için [aykırı iki ilam varsa] 10
YIL,
(1)
numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 YIL ve
Diğer
sebepler için 60 GÜNDÜR.
Bu
süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi
izleyen günden başlatılarak hesaplanır.
Yargılamanın Yenilenmesi Usulü
Madde
55
1.
İsteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin görevine girmiş
ise karar bu daire veya mahkemece verilir.
2.Karşı
tarafın savunması alındıktan sonra istekler incelenir ve kanunda yazılı
sebepler varsa davaya yeniden bakılarak karar verilir.
3.Yargılamanın
yenilenmesi istemleri, kanunda yazılı sebeplere dayanmıyor ise, istemin reddine
karar verilir.
4.Yargılamanın
yenilenmesi istemlerinde duruşma yapılması, görevli daire veya mahkemenin
kararına bağlıdır.[NORMALDE TARFLAR TALEP ETMİŞSE DURUŞMA YAPMAK ZORUNLU.
İSTİNAF,TEMYİZ VE YARGILAMANIN YENİLENMESİNDE MAHKEMENİN BU TALEBİ KABUL ETMESİ
ŞARTI VAR.]
5.Bu
madde ile 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın
yenilenmesinde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
Danıştayda
Çekinme ve Ret
Madde
56
1.
Davaya bakmakta olan dava dairesi başkan ve üyelerinin çekinme veya reddi
halinde, bunlar hariç tutulmak suretiyle, o daire kurulu tamamlanarak, bu husus
incelenir, çekinme veya ret istemi yerinde görülürse işin esası hakkında da bu
kurulca karar verilir.
2.Çekinen
veya reddedilenler ikiden fazla ise bu husustaki istem, idari dava dairesi
başkan ve üyeleri için İdari Dava Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi
başkan ve üyeleri için Vergi Dava Daireleri Kurulunda incelenir.
Çekinen
veya reddedilen başkan ve üyeler bu kurullara katılamazlar.
Üye
noksanı diğer dava dairelerinden tamamlanır.
Bu
kurullarca çekinme veya ret istemi kabul edildiği takdirde davanın esası
hakkında da bu kurullarca karar verilir.
3.İdari
Dava Daireleri Kurulu ile Vergi Dava Daireleri Kurulu başkan ve üyelerinden bir
kısmının davaya bakmaktan çekinmesi veya reddi halinde noksan üyelikler diğer
dava dairelerinden tamamlanır.
4.İdari
ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının toplanmasına engel olacak sayıda ret
istemlerinde bulunulamaz ve çekinilemez.
5.Danıştay
Tetkik hakimleri ve savcıları sebeplerini bildirerek çekinebilecekleri gibi taraflarca
da reddedilebilirler.
Bunlar
hakkındaki çekinme veya ret istemleri davaya bakmakla görevli daire tarafından
incelenerek karara bağlanır.
Mahkemelerde
Çekinme ve Ret
Madde
57
1.
Tek hakimle görülen davalarda hakimin reddi istemi, reddedilen hakimin
katılmadığı idare veya vergi mahkemesince incelenir.
2.İtiraz
üzerine veya doğrudan davaya bakmakta olan bölge idare mahkemesi ile idare ve
vergi mahkemesi başkan ve üyelerinin reddi istemi, reddedilen başkan ve üyenin
katılmadığı bölge idare, idare ve vergi mahkemesince incelenir.
3.İdare
ve vergi mahkemelerinde reddedilen başkan ve üye birden çok ise istem bölge
idare mahkemesince incelenir.
Bölge
idare mahkemelerinde reddedilen başkan veya üye birden çok ise istem Danıştayca
incelenir.
[Danıştay
dairelerinde ikiden fazla ise Dava daireleri kurulu inceler.]
4.Danıştayca
ve bu mahkemelerce ret istemleri yerinde görülürse için esası hakkında da karar
verilir.
5.Davaya
bakmaktan çekinme halinde diğer bir hakimin görevledirilmesi ile mahkemenin
noksan üyesinin tamamlanması veya görevli mahkemenin belirlenmesinde yukarıdaki
hükümler uygulanır
İdari
Davalarda Delillerin Tespiti
Madde
58
1.
Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalara ilişkin delillerin tespitini
ancak davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinden isteyebilirler.
2.Davaya
bakan Danıştay, İdare ve Vergi Mahkemeleri istemi uygun gördüğü takdirde
üyelerden birini bu işle görevlendirebileceği gibi, tespitin mahalli idari veya
adli yargı mercilerince yaptırılmasına da karar verebilir.
3.Delillerin
tespiti istemi, ivedilikle karara bağlanır.
14 kasım 2019
Yorumlar
Yorum Gönder