İşçi
kuruluşu yöneticiliğinin güvencesi
İşçi
kuruluşunda yönetici olduğu için çalıştığı işyerinden ayrılan işçinin iş
sözleşmesi askıda kalır.
Yönetici
dilerse işten ayrıldığı tarihte iş sözleşmesini bildirim süresine uymaksızın
veya sözleşme süresinin bitimini beklemeksizin fesheder ve kıdem tazminatına
hak kazanır. Yönetici, yöneticilik süresi içerisinde iş sözleşmesini feshederse
kıdem tazminatı fesih tarihindeki emsal ücret üzerinden hesaplanır.
İş
sözleşmesi askıya alınan yönetici;
- sendikanın
tüzel kişiliğinin sona ermesi,
- seçime
girmemek,
- yeniden
seçilmemek veya
- kendi
isteği ile çekilmek
suretiyle
görevinin sona ermesi hâlinde, sona erme tarihinden itibaren bir ay içinde ayrıldığı işyerinde işe başlatılmak
üzere işverene başvurabilir. İşveren, talep tarihinden
itibaren bir ay içinde bu kişileri o andaki şartlarla eski işlerine veya
eski işlerine uygun bir diğer işe başlatmak zorundadır. Bu kişiler süresi
içinde işe başlatılmadığı takdirde, iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş
sayılır.
Yukarıda
sayılan nedenler dışında yöneticilik görevi sona eren sendika yöneticisine ise
başvuruları hâlinde işveren tarafından kıdem tazminatı ödenir. Ödenecek
tazminatın hesabında, işyerinde çalışılmış süreler göz önünde bulundurulur ve
fesih anında emsalleri için geçerli olan ücret ve diğer hakları esas alınır.
İşçinin iş kanunlarından doğan hakları saklıdır.
İşyeri
sendika temsilciliğinin güvencesi
İşveren,
işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve
nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez.
Fesih
bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde,
temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.
Dava
basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında
istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi kesin olarak karar
verir.
Temsilcinin
işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini
aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve
diğer hakları ödenir.
Kararın
kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması
şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam
ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye
devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.
İşveren,
yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya
işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz
sayılır.
Bu
madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da
uygulanır.
Sendika
özgürlüğünün güvencesi
(1)
İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli
bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi
bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.
(2)
İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya
ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya
son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve
paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri
saklıdır.
(3)
İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya
işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine
katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz
veya farklı işleme tabi tutulamaz.
(4)
İşverenin yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal
tazminata hükmedilir.
NOT:
Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun,
20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. [M.21 >
GEÇERSİZ SEBEPLE FESHİN SONUÇLARI M. 20
> FESİH BİLDİRİMİNE İTİRAZ]
İş sözleşmesinin sendikal nedenle
feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine
göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına
bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe
başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.
İşçinin
4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal
tazminat talebini engellemez.
(6)
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada,
feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri
sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını
ispatla yükümlüdür.
(7)
Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat
etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde
gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat
etmekle yükümlü olur.
(8)
Yukarıdaki hükümlere aykırı olan toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümleri
geçersizdir.
Kuruluşların
faaliyetleri
(1)
Kuruluşlar, tüzüklerinde yer alan konularda serbestçe faaliyette bulunur.
(2)
Kuruluşlar, çalışma hayatından, mevzuattan, örf ve adetten doğan uyuşmazlıklarda
işçi ve işverenleri temsilen; sendikalar, yazılı başvuruları üzerine iş
sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan hakları ile sosyal güvenlik
haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dava açmak ve bu nedenle açılmış
davada davayı takip yetkisine sahiptir. Yargılama sürecinde üyeliğin sona
ermesi üyenin yazılı onay vermesi kaydıyla bu yetkiyi etkilemez.
(3)
Kuruluşlar, faaliyetlerinden yararlanmada üyeleri arasında eşitlik ilkesi ve
ayrımcılık yasaklarına uymakla yükümlüdür. Kuruluşlar, faaliyetlerinde
toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir.
(4)
Kuruluşların kendi faaliyetleri ile üyelerine sağladıkları hak ve çıkarların
üyesi olmayanlara uygulanması, bu Kanunun yedinci ila on ikinci bölümlerinde
yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla yazılı onaylarına bağlıdır.
(5)
Kuruluşlar, tüzükleriyle belirlenen amaçları dışında faaliyette bulunamaz.
(6)
İşçiler ve işçi kuruluşları işveren kuruluşlarına, işveren kuruluşları da işçi
kuruluşlarına üye olamaz; gerek doğrudan doğruya, gerek temsilcileri veya
mensupları veya araya koyacakları diğer kimseler aracılığıyla biri diğerinin
kurulmasına, yönetim ve faaliyetine müdahalede bulunamaz.
(7)
Kuruluşlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamaz.
(8)
Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz. Ancak, kuruluşlar genel kurul kararıyla nakit
mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak kaydıyla sanayi ve ticaret
kuruluşlarına yatırımda bulunabilir.
(9)
Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları arasında dağıtamaz.
Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince tüzüklerine göre üyelerine
yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim amaçlı yardımları bu hükmün
dışındadır.
(10)
İşveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunmak ve şartları genel kurul
kararıyla belirlenmek kaydıyla, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının
ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun yüzde yirmi beşini aşmamak üzere
karşılıksız yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu oluşturabilir.
İşyeri
sendika temsilcisinin atanması ve görevleri
Toplu
iş sözleşmesi yapmak üzere yetkisi kesinleşen sendika; işyerinde işçi sayısı
- elliye kadar ise bir,
- elli bir ile yüz arasında ise en çok
iki,
- yüz bir ile beş yüz arasında ise en çok
üç,
- beş yüz bir ile bin arasında ise en çok
dört,
- bin bir ile iki bin arasında ise en çok
altı,
- iki binden fazla ise en çok sekiz işyeri
sendika
temsilcisini işyerinde çalışan üyeleri arasından atayarak on beş gün içinde
kimliklerini işverene bildirir.
Bunlardan
biri baş temsilci olarak görevlendirilebilir. Temsilcilerin görevi, sendikanın
yetkisi süresince devam eder.
İşyeri
sendika temsilcileri ve baş temsilcisi; işyeri ile sınırlı olmak kaydı ile
işçilerin dileklerini dinlemek ve şikâyetlerini çözümlemek, işçi ve işveren
arasındaki iş birliğini, çalışma barışını ve uyumunu sağlamak, işçilerin hak ve
çıkarlarını gözetmek ve iş kanunları ile toplu iş sözleşmelerinde öngörülen
çalışma şartlarının uygulanmasına yardımcı olmakla görevlidir.
İşyeri
sendika temsilcileri, işyerindeki işlerini aksatmamak ve iş disiplinine aykırı
olmamak şartı ile görevlerini yerine getirir. İşyerlerinde, sendika
temsilcilerine görevlerini hızlı ve etkili biçimde yapmalarına imkân verecek
kolaylıklar sağlanır.
Kuruluşların
Gelirleri, Denetimi ve Kapatılması
Kuruluşlar;
kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, esnaf ve küçük sanatkâr kuruluşları
ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.
İşçi
kuruluşları, işverenler ve işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları da
işçilerden ve işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.
Kuruluşlar,
yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan Bakanlığa önceden bildirimde
bulunmak suretiyle yardım ve bağış alabilir. Ancak, işçi kuruluşları yurt
dışında kurulu işveren ve işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları ise işçi
ve işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.
Nakdî
yardım ve bağışların bankalar aracılığıyla alınması zorunludur.
Yukarıdaki
hükümlere aykırı olarak yardım ve bağış alınması hâlinde üyelerden birinin veya
Bakanlığın başvurması üzerine, mahkeme kararıyla, alınan yardım Hazineye
aktarılır.
Kuruluşlar,
yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde onunu aşmamak kaydıyla;
a)
Yurt
içi ve yurt dışındaki doğal afet bölgelerine doğrudan veya yetkili makamlar
aracılığıyla konut, eğitim ve sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve
kuruluşlarına
b)
Bakanlıkla
yapılacak işbirliği protokolü çerçevesinde, kadın istihdamını destekleyici
faaliyetler kapsamında kullanılması şartıyla Bakanlığa
ayni
ve nakdî yardımda bulunabilir.
Kuruluşların
denetimi, kanun ve kuruluşun tüzük hükümlerine göre denetleme kurulları
tarafından yapılır
Kuruluşların
gelir ve giderlerine ilişkin mali denetimleri, en geç iki yılda bir denetim
yetkisine sahip yeminli mali müşavirlerce yapılır. Bu denetimin yapılmış
olması, denetleme kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Kuruluşların
ve şubelerin kurucu ve yöneticileri,
- kendileri,
- eşleri ve
- velayetleri altında bulunan çocuklarına
ait mal bildirimlerini vermek zorundadır.
Anayasada
belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı
faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet
Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır.
Aykırı
davranış bireysel olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde,
mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir.
mahkeme,
yargılama süresince talep üzerine veya resen kuruluşun faaliyetlerinin durdurulmasına
ve yöneticilerinin geçici olarak görevden alınmasına karar verebilir.
Kuruluşun
sona ermesi hâlinde malların devri
Tüzüğünde
hüküm bulunması kaydıyla tüzel kişiliği sona eren sendikanın mal varlığı
- aynı nitelikteki bir kuruluşa ya da
üyesi bulunduğu üst kuruluşa;
- üst kuruluş üyesi değilse aynı
nitelikteki bir üst kuruluşa bırakılabilir.
- Üst kuruluşun sona ermesi hâlinde, mal
varlığı üyesi bulunan kuruluşlara bırakılabilir.
Tüzükte
hüküm bulunmaması hâlinde feshe karar veren genel kurul, mal varlığını
yukarıdaki esaslara göre devredebilir.
Tüzükte
hüküm olmaması ya da fesih hâlinde; genel kurul kararının bulunmaması veya
devrin ilgili kuruluş tarafından kabul edilmemesi hâlinde, tasfiye sonucunda
kalacak paralar İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılır ve mallar Türkiye İş
Kurumuna devredilir.
Toplu
İş Sözleşmesi
Toplu
iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin
- yapılması,
-
içeriği
- sona
ermesine ilişkin hükümleri içerir.
Toplu
iş sözleşmesi,
- tarafların karşılıklı hak ve borçları
- sözleşmenin uygulanması ve denetimini
- uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak
yolları
düzenleyen
hükümleri de içerebilir
Çerçeve
sözleşme, sözleşmenin tarafı olan işçi ve işveren sendikasının üyeleri hakkında
uygulanır ve
- meslekî eğitim,
- iş sağlığı ve güvenliği,
- sosyal sorumluluk ve istihdam
politikalarına ilişkin düzenlemeleri içerebilir.
Çerçeve
sözleşme, taraflardan birinin çağrısı ve karşı tarafın çağrıya olumlu cevap
vermesi ile en az bir, en çok üç yıl için yapılır.
Toplu
iş sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi
(1) Bir toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir
veya birden çok işyerini kapsayabilir.
(2)
Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda
birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme
düzeyinde yapılabilir.
(3)
Grup toplu iş sözleşmesi, tarafların anlaşması üzerine bir işçi sendikası ile
bir işveren sendikası arasında, birden çok üye işverene ait aynı işkolunda
kurulu işyerleri ve işletmeleri kapsamak üzere yapılır.
(4)
İşletme toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerlerinin aranılan niteliğe sahip olup
olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklar, işletme merkezinin bulunduğu yerdeki
mahkemede on beş gün içinde karara bağlanır. Karar hakkında istinaf yoluna
başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi on beş gün içinde kesin olarak
karar verir.
Toplu
iş sözleşmesinin şekli ve süresi
(1) Toplu iş sözleşmesi yazılı olarak yapılır.
(2)
Toplu iş sözleşmesi en az bir ve en çok üç yıl süreli olarak yapılabilir. Toplu
iş sözleşmesinin süresi, sözleşmenin imzalanmasından sonra taraflarca
uzatılamaz, kısaltılamaz ve sözleşme süresinden önce sona erdirilemez.
(3)
Faaliyetleri bir yıldan az süren işlerde uygulanmak üzere yapılan toplu iş
sözleşmelerinin süresi bir yıldan az olabilir. İşin bitmemesi hâlinde bu
sözleşmeler bir yılın sonuna kadar uygulanır.
(4)
Toplu iş sözleşmesi süresinin bitmesinden önceki yüz yirmi gün içinde, yeni
sözleşme için yetki başvurusunda bulunulabilir. Ancak, yapılacak toplu iş
sözleşmesi önceki sözleşme sona ermedikçe yürürlüğe giremez.
Toplu
iş sözleşmesinin hükmü
(1) Toplu iş sözleşmesinde aksi
belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş
sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş
sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı
hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri
geçerlidir.
(2)
Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi
yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.
Tarafların
durumunda değişiklik
(1) Toplu iş sözleşmesine taraf olan
sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, faaliyetinin durdurulması, işçi
sendikasının yetkiyi kaybetmesi ve toplu iş sözleşmesinin uygulandığı
işyerlerinde işverenin veya işyerinin girdiği işkolunun değişmesi toplu iş
sözleşmesini sona erdirmez.
(2)
Toplu görüşmeye çağrı tarihinde bir işveren sendikasına üye bulunan işveren,
sendika üyeliğinin sona ermesi hâlinde sendikaya yapılmış olan çağrı ile bağlı
kalır.
(3)
Sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf işveren sendikasının üyesi olan
işveren, sendikası ile ilişkisinin kesilmesi hâlinde yapılmış olan sözleşme ile
bağlı kalır
İşyerinin
veya bir bölümünün devri
(1) İşletme toplu iş sözleşmesi kapsamında
olan ya da toplu iş sözleşmesi bulunan bir işyeri veya işyerinin bir bölümünün
devrinde, devralan işverenin aynı işkoluna giren işyeri veya işyerlerinde
yürürlükte bir toplu iş sözleşmesi var ise; devralınan işyeri veya işyerlerinde
uygulanan toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, iş sözleşmesi hükmü
olarak devam eder. Devralan işverenin işyeri ya da işyerlerinde uygulanan bir
toplu iş sözleşmesi yok ise; devralınan işyerinde yürürlükteki toplu iş
sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, yeni bir toplu iş sözleşmesi yapılıncaya
kadar toplu iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.
Toplu
iş sözleşmesi bulunmayan bir işyerinin işletme toplu iş sözleşmesi tarafı olan
bir işverence devralınması durumunda işyeri, işletme toplu iş sözleşmesi
kapsamına girer.
Toplu
iş sözleşmesinden yararlanma
(1)
Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2)
Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye
olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise
üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren
yararlanır.
(3)
Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi
sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş
sözleşmesinden yararlanır.
(4)
Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar,
sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi
sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden
yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına
dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı
aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma,
talep tarihinden geçerlidir. İmza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla
hüküm doğurur.
(5)
Dayanışma aidatının miktarı, üyelik aidatından fazla olmamak kaydıyla sendika
tüzüğünde belirlenir.
(6)
Faaliyeti durdurulmuş sendikalara dayanışma aidatı ödenmez.
(7)
Bu Kanun anlamında işveren vekilleri ile toplu iş sözleşmesi görüşmelerine
işvereni temsilen katılanlar, toplu iş sözleşmesinden yararlanamaz.
(8)
Grev sonunda yapılan toplu iş sözleşmesinden, 65 inci maddeye göre zorunlu
olarak çalışanlar dışında işyerinde çalışmış olanlar aksine hüküm bulunmadıkça
yararlanamaz.
Teşmil
(1) Cumhurbaşkanı; teşmili yapılacak işyerinin
kurulu bulunduğu işkolunda en çok üyeye sahip sendikanın yapmış olduğu bir
toplu iş sözleşmesini, o işkolundaki işçi veya işveren sendikalarının veya
ilgili işverenlerden birinin ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının talebi
üzerine, Yüksek Hakem Kurulunun görüşünü aldıktan sonra tamamen veya kısmen ya
da zorunlu değişiklikleri yaparak, o işkolunda toplu iş sözleşmesi bulunmayan
işyeri veya işyerlerine teşmil edebilir. Yüksek Hakem Kurulu bu konudaki
görüşünü on beş iş günü içinde bildirir.
(2)
Teşmil kararında teşmilin gerekçesi açıklanır. Yürürlüğe gireceği tarih de
belirtilmek suretiyle teşmil kararı Resmî Gazete’de yayımlanır, ancak yürürlük
tarihi Resmî Gazete’de yayım tarihinden önceki bir tarih olarak belirlenemez.
(3)
Teşmil edilen toplu iş sözleşmesinin sona ermesi ile teşmil kararı da ortadan
kalkar.
(4)
Cumhurbaşkanı teşmil kararını, gerekçesini de açıklayarak gerekli gördüğünde
yürürlükten kaldırabilir.
(5)
Toplu iş sözleşmesinin, tarafların hak ve borçlarını düzenleyen hükümleri ile
özel hakeme başvurma hakkındaki hükümleri teşmil edilemez.
(6)
Yetki için başvurulduktan sonra bu işlem tamamlanıncaya kadar veya yetki
belgesi alındıktan sonra yetki devam ettiği sürece, kapsama giren işyerleri
için teşmil kararı alınamaz.
(7)
Toplu iş sözleşmesinin teşmil edildiği işletme veya işyerinde her zaman yetki
için başvurulabilir ve yeni toplu iş sözleşmesinin yapılmasıyla birlikte teşmil
uygulaması kendiliğinden sona erer.
Toplu
İş Sözleşmesinin Yapılması
Kurulu
bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması
şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek
- işyerinde başvuru tarihinde çalışan
işçilerin yarıdan fazlasının,
- işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi
bulunması hâlinde
bu
işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
İşletme
toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve yüzde
kırk çoğunluk buna göre hesaplanır.
İşletmede
birden çok sendikanın yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda başvuru
tarihinde en çok üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
Bir
işveren sendikası, üyesi işverenlere ait işyeri veya işyerleri, sendika üyesi
olmayan bir işveren ise kendi işyeri veya işyerleri için toplu iş sözleşmesi
yapmaya yetkilidir.
Bir
işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinin tespitinde Bakanlıkça her yıl ocak ve
temmuz aylarında yayımlanan istatistikler esas alınır. Bu istatistiklerde her
bir işkolundaki toplam işçi sayısı ile işkollarındaki sendikaların üye sayıları
yer alır. Yayımlanan istatistik, toplu iş sözleşmesi ve diğer işlemler için
yeni istatistik yayımlanıncaya kadar geçerlidir. Yetki belgesi almak üzere
başvuran veya yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisini daha sonra
yayımlanacak istatistikler etkilemez.
Yayımından
itibaren on beş gün içinde itiraz edilmeyen istatistik kesinleşir > İstatistiğin
gerçeğe uymadığı gerekçesiyle bu süre içinde Ankara İş Mahkemesine
başvurulabilir > Mahkeme bu itirazı on beş gün içinde sonuçlandırır >
Mahkemece verilen karar hakkında, ilgililerce veya Bakanlıkça istinaf yoluna
başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir >
Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, temyiz talebini
bir ay içinde kesin olarak karara bağlar.
Yetki
tespiti için başvuru
(1)
Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili
olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren
de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2)
Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri
veya işletmedeki işçi ve üye sayısını,
- o
işkolunda kurulu işçi sendikaları ile
- taraf
olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene
altı iş günü içinde bildirir.
(3)
İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya
da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti
hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa
bildirilir.
Yetki
itirazı
(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca
gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika
üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her
ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı
yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine
tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde
mahkemeye yapabilir.
(2)
İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden
daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3)
İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz
incelenmeksizin reddedilir.
İşçi
ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye
ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar.
Bunların
dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar
hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay
içinde kararını verir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde
Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4)
42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki
şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde
yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir.
Mahkeme
açılan davayı
- o işkolunda çalışan işçilerin en az
yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile
- işveren sendikası veya sendika üyesi
olmayan işverene de bildirir.
Mahkeme
davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5)
İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.
Yetki
belgesi
Tespit
yazısına süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı iş
günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına
sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip
olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten
itibaren altı iş günü içinde; ilgili sendikaya,
Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir.
Yetki
belgesi bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmesi
(1) Yetki belgesi bulunmaksızın yapılan bir
toplu iş sözleşmesinde taraflardan birinin veya ikisinin yetki şartlarına sahip
olmadığı ve bu nedenle sözleşmenin hükümsüzlüğü, Bakanlıkça durumun tespitinden itibaren kırk beş gün içinde,
ilgililerce veya Bakanlıkça mahkemede dava yolu ile ileri sürülebilir.
(2)
Talep hâlinde mahkeme, toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını dava sonuna kadar
durdurabilir.
Toplu
görüşmeye çağrı
(1) Taraflardan biri, yetki belgesinin
alındığı tarihten itibaren on beş gün içinde karşı
tarafı toplu görüşmeye çağırır. Çağrı tarihi, çağrıyı yapan tarafça derhâl
görevli makama bildirilir.
(2)
Bu süre içerisinde çağrı yapılmazsa, yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(3)
Çağrıyı yapan taraf, toplu görüşmede ileri süreceği tekliflerin bütününü çağrı
süresi içinde karşı tarafa vermek zorundadır. Ancak, tarafların toplu görüşme
gereği ileri sürecekleri tekliflerde değişiklik yapma hakları saklıdır.
Toplu
görüşmenin başlaması ve süresi
(1) Çağrının karşı tarafa tebliğ edildiği
tarihten itibaren altı iş günü içinde taraflar toplu
görüşmenin yer, gün ve saatini aralarında anlaşarak belirler ve bunu
görevli makama yazı ile bildirir. Anlaşmaya varılamazsa, taraflardan birinin
başvurusu üzerine, yapılacak ilk toplantının yeri, günü ve saati görevli
makamca derhâl belirlenir ve taraflara bildirilir.
(2)
İşçi sendikası, çağrı tarihinden itibaren otuz gün
içinde yapılacak olan ilk toplantıya gelmez veya aynı süre içinde toplu
görüşmeye başlamazsa yetkisi düşer.
(3)
Toplu görüşmenin süresi, ilk toplantı tarihinden
itibaren altmış gündür.
Toplu
iş sözleşmesinin imzalanması, tevdi edilmesi ve işyerinde ilanı
MADDE
48
(1)
Toplu görüşmenin sonunda bir anlaşmaya varılırsa dört nüsha olarak düzenlenecek
olan toplu iş sözleşmesi, taraf temsilcilerince imzalanır ve iki nüshası altı
iş günü içinde çağrıyı yapan tarafça görevli makama tevdi edilir. Görevli makam
sözleşmenin bir nüshasını Bakanlığa gönderir.
(2)
İşveren, bir toplu iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi hükmündeki özel hakem
veya Yüksek Hakem Kurulu kararı ile toplu hak uyuşmazlıklarında verilmiş
mahkeme veya özel hakem kararlarını, işyeri veya işyerlerinde işçiler
tarafından görülebilecek yerlere asmakla yükümlüdür.
Toplu
İş Uyuşmazlıklarının Çözümü
Uyuşmazlığın
tespiti
(1)
Toplu görüşme için kararlaştırılan ilk toplantıya taraflardan biri gelmez veya
geldiği hâlde görüşmeye başlamazsa, toplu görüşmeye başladıktan sonra
toplantıya devam etmezse veya taraflar toplu görüşme süresi içerisinde
anlaşamadıklarını bir tutanakla tespit ederlerse ya da toplu görüşme süresi
anlaşma olmaksızın sona ererse, taraflardan biri uyuşmazlığı altı iş günü
içinde görevli makama bildirir. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
Uyuşmazlık
yazısını alan görevli makam altı iş günü içinde taraflardan en az birinin
katılımı ile veya katılım olmazsa resen, resmî listede bir arabulucu
görevlendirir.
Tarafların
resmî arabulucu listesindeki bir arabulucu ismi üzerinde anlaşma sağlamaları
hâlinde, belirlenen kişi görevli makam tarafından o uyuşmazlıkta arabulucu
olarak görevlendirilir.
Arabulucunun
görevi kendisine yapılacak bildirimden itibaren on beş gün sürer. Bu süre
tarafların anlaşması ile en çok altı iş günü uzatılabilir ve görevli makama
bildirilir.
Arabuluculuk
süresinin sonunda anlaşma sağlanamamışsa, arabulucu üç iş günü içinde
uyuşmazlığı belirleyen bir tutanak düzenler ve uyuşmazlığın sona erdirilmesi
için gerekli gördüğü önerileri de ekleyerek görevli makama tevdi eder. Görevli
makam, tutanağı en geç üç iş günü içinde taraflara tebliğ eder.
Yüksek
Hakem Kuruluna başvurma
[İŞÇİ
SENDİKASI YHK BAŞVURU] Grev oylaması sonucunda grev yapılmaması yönündeki
kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde işçi sendikası
[HER
İKİ TOPLU SÖZLEŞME TARAFI]
grev
ve lokavtın yasak olduğu uyuşmazlıklarda arabulucu tarafından uyuşmazlığın
çözülemediğine ilişkin görevli makamın gönderdiği tutanağın tebliğinden ya da
erteleme
süresinin uyuşmazlıkla sonuçlanması hâlinde sürenin bitiminden itibaren
taraflardan biri altı iş günü içinde Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir.
Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
Yüksek
Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir
Özel
hakeme başvurma
(1) Taraflar, anlaşarak toplu hak veya çıkar
uyuşmazlıklarının her safhasında özel hakeme başvurabilir.
(2)
Toplu iş sözleşmesine, taraflardan birinin başvurması üzerine özel hakeme
gidileceğine dair hükümler konulabilir. Toplu hak uyuşmazlıklarında özel hakem
kararları genel hükümlere tabidir.
(3)
Toplu çıkar uyuşmazlılarında taraflar özel hakeme başvurma hususunda yazılı
olarak anlaşma yaparlarsa, bundan sonra arabuluculuk, grev ve lokavt, kanuni
hakemlik hükümleri uygulanmaz. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında özel hakem
kararları toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
(4)
Uyuşmazlığın her safhasında taraflar anlaşarak özel hakem olarak Yüksek Hakem
Kurulunu da seçebilir.
Yorum
davası ve eda davasında faiz
(1) Uygulanmakta olan bir toplu iş
sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava
açılabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde karar verir. Karar hakkında istinaf
yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi, uyuşmazlığı iki ay içinde
kesin olarak karara bağlar.
(2) Toplu iş sözleşmesine dayanan eda
davalarında, temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en
yüksek faiz oranı uygulanır.
Yüksek
Hakem Kurulunun Kuruluşu
Yüksek
Hakem Kurulu, Yargıtayın bu Kanundan doğan uyuşmazlıklara bakmakla görevli
dairelerinin başkanları arasından başkanlık süresi en fazla olanın
başkanlığında;
a) Cumhurbaşkanınca, bakanlıklar bünyesi dışında, işçi
veya işveren kuruluşları ile hiçbir şekilde bağlantısı bulunmayan ve siyasi
parti organlarında görevli olmayan, ekonomi, işletme, sosyal politika veya iş
hukuku konularında bilgi ve tecrübe sahibi olanlar arasından seçilecek bir üye,
b)
Üniversitelerin iş ve sosyal güvenlik hukuku anabilim dalı öğretim üyeleri
arasından Yükseköğretim Kurulunca seçilecek bir üye,
c)
Bakanlık Çalışma Genel Müdürü,
ç) İşçi sendikaları konfederasyonlarından kendisine
mensup işçi sayısı en yüksek olan konfederasyonca seçilecek iki üye,
d)
İşverenler adına en çok işveren mensubu olan işveren
sendikaları konfederasyonunca biri kamu işverenlerinden olmak üzere
seçilecek iki üyeden,
oluşur.
Seçimle
gelen üyeler, iki yıl için seçilir ve yeniden seçilmeleri mümkündür
Yüksek
Hakem Kurulu başvuru dilekçesinin alındığı günden başlayarak altı iş günü
içinde başkan ve en az beş üyenin katılımı ile
toplanır.
Yüksek
Hakem Kurulu toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar verir. Oyların
eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlar.
Grev
ve Lokavt
Grevin tanımı
(1)
İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya
işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak
veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara
uyarak işi bırakmalarına grev denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması
sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları
ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun
hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.
(3) Kanuni grev için aranan şartlar
gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır.
|
Lokavtın tanımı
(1)
İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya
işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara
uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına lokavt denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması
sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması
hâlinde bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta kanuni lokavt
denir.
(3) Kanuni lokavt için aranan şartlar
gerçekleşmeden yapılan lokavt kanun dışıdır.
|
Kanuni
grev ve lokavt kararının alınması ve uygulamaya konulması
(1) Grev kararı, uyuşmazlık tutanağının
tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde alınabilir
ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa
bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde, grev kararının
alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi hâlinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşer.
(2)
Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün
içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte
uygulamaya koyabilir.
(3)
Grev ve lokavt kararları, kararı alan tarafça işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.
(4)
Bildirilen tarihte başlamayan grev hakkı veya lokavt düşer.
Süresi
içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış bir lokavt kararı da
yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulamaya konulmamışsa yetki belgesinin
hükmü kalmaz.
(5)
Grev ve lokavt kararlarının uygulanacağı tarih,
kararı alan tarafça karşı tarafa tebliğ edilmek üzere
notere ve bir örneği de görevli makama tevdi edilir.
Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca
işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.
Kanuni
grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk yapabileceği gibi bir kişiyi de
arabulucu olarak görevlendirebilir.
Grev
oylaması
(1) Grev kararının işyerinde ilan edildiği
tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az
dörtte birinin ilan tarihinden itibaren altı iş günü
içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurusu üzerine,
görevli makamca talebin yapılmasından başlayarak altı iş günü içinde grev
oylaması yapılır.
(2)
Oylamaya ilişkin itirazlar, oylama gününden başlayarak üç iş günü içinde
mahkemeye yapılır. İtiraz, mahkemece üç iş günü içinde kesin olarak karara
bağlanır.
(3)
Oylamada grev ilanının yapıldığı tarihte işyerinde çalışan işçilerden oylamaya
katılanların salt çoğunluğu grevin yapılmaması yönünde karar verirse, bu
uyuşmazlıkta alınan grev kararı uygulanamaz. Bu durumda işçi sendikası Yüksek
Hakem Kuruluna başvurmazsa yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(4)
İşletme toplu iş sözleşmesi yapılmasına ilişkin uyuşmazlıkta grev oylaması
talebi, işletmenin her bir işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yapılır.
Grev oylaması isteyen işçilerin sayısının yeterli orana ulaşıp ulaşmadığının
tespiti ile grev oylamasının sonuçları işletme merkezinin bağlı bulunduğu
görevli makamda toplanır ve toplu sonuç orada belirlenir.
(5)
Grup toplu iş sözleşmesi yapılmasına ilişkin uyuşmazlıkta grev oylaması talebi,
grubun her bir işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yapılır. Grev oylaması
isteyen işçilerin sayısının yeterli orana ulaşıp ulaşmadığının tespiti ile grev
oylamasının sonuçları her işyeri için ayrıca belirlenir.
Grev
ve lokavt yasakları
- Can ve mal kurtarma işlerinde
- cenaze işlerinde ve mezarlıklarda
- şehir şebeke suyu, elektrik, doğal gaz,
petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan
petrokimya işlerinde
- Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma
Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen
işyerlerinde
- kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve
hastanelerde
grev
ve lokavt yapılamaz.
[İptal:
E. 2013/1 K. 2014/161 22.10.2014 t. AyM K. ile "bankacılık
hizmetlerinde;" ve "ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde"
ibareleri iptal edilmiştir.]
(2)
Cumhurbaşkanı, genel hayatı önemli ölçüde etkileyen
doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı süresince
yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve lokavtı
yasaklayabilir. Yasağın kalkmasından itibaren altmış
gün içinde altı iş günü önce karşı tarafa bildirilmek kaydıyla grev ve
lokavt uygulamasına devam edilir.
(3)
Başladığı yolculuğu yurt içindeki varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev
ve lokavt yapılamaz.
Grev
ve lokavtın ertelenmesi
(1)
Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı
veya millî güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma
hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu
nitelikte ise Cumhurbaşkanı bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi,
kararın yayımı tarihinde başlar.
(2)
Erteleme kararının yürürlüğe girmesi üzerine, arabulucu, uyuşmazlığın çözümü
için erteleme süresince her türlü çabayı gösterir. Erteleme süresi içerisinde
taraflar aralarında anlaşarak uyuşmazlığı özel hakeme de götürebilir.
(3)
Erteleme süresinin sonunda anlaşma sağlanamazsa, altı
iş günü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık Yüksek
Hakem Kurulunca çözülür. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
Grev
ve lokavtın uygulanması
(1)
İşçiler
greve katılıp katılmamakta serbesttir. Greve katılan işçiler ile lokavta maruz
kalan işçiler işyerinden ayrılmak zorundadır.
Greve katılmayan veya katılmaktan
vazgeçenlerin işyerinde çalışmaları hiçbir şekilde engellenemez. Ancak, işveren
bu işçileri çalıştırıp çalıştırmamakta serbesttir.
(2)
Greve katılan veya lokavta maruz kalan işçilerin işyerine giriş çıkışı
engellemeleri yasaktır.
(3)
Grev başlamadan önce üretilen ürünlerin satılmasına ve işyeri dışına
çıkarılmasına engel olunamaz.
(4)
Greve katılmayıp çalışan işçilerin ürettiği ürünlerin satılmasına ve işyeri
dışına çıkarılmasına, işyeri için gerekli maddelerin, araç ve gereçlerin işyerine
sokulmasına engel olunamaz.
(5)
Grev esnasında greve karar veren sendikanın kusurlu hareketi sonucu grev
uygulanan işyerinde neden olunan maddi zarardan sendika sorumludur.
Yetkili
işçi sendikasının kararı olmadan işçi ya da yöneticilerin bireysel
eylemlerinden kaynaklanan zararlardan kusuru olan yönetici ya da işçi
sorumludur.
Kanuni
grev ve lokavta katılamayacak işçiler
Hiçbir surette üretim veya satışa yönelik
olmamak kaydıyla niteliği bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk
bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını veya işyeri güvenliğini, makine ve
demirbaş eşyalarının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin
bozulmamasını ya da hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi,
kanuni grev ve lokavt sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak
zorundadır.
Grev
hakkının ve lokavtın güvencesi
(1) Toplu iş sözleşmelerine ve iş
sözleşmelerine, grev hakkı veya lokavttan vazgeçilmesine veya bunların
kısıtlanmasına dair konulacak hükümler geçersizdir.
(2)
Kanuni bir grev kararının alınmasına katılma, teşvik etme, greve katılma veya
greve katılmaya teşvik etme nedeniyle bir işçinin iş sözleşmesi feshedilemez.
(3)
Grev ve lokavt süresince işçiler, sigorta yardımlarından yararlanır.
Kanuni
grev ve lokavtın iş sözleşmelerine etkisi
(1)
Kanuni greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev
nedeniyle çalıştırılamayan ve kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş
sözleşmeleri grev ve lokavt süresince askıda kalır.
(2)
İşveren, grev ve lokavt nedeniyle iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin grev
veya lokavtın başlamasından önce işleyen ücretlerini ve eklerini olağan ödeme
gününde ödemek zorundadır.
(3)
Grev ve lokavt süresince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilere bu dönem için
işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenemez, bu süre kıdem tazminatı hesabında
dikkate alınmaz. Toplu iş sözleşmelerine ve iş sözleşmelerine bunların aksine
hüküm konulamaz.
İşçi
alma ve başka işe girme yasağı
(1) İşveren, kanuni bir grev veya lokavt
süresince, iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine, sürekli ya da geçici
olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz. Ancak greve katılamayacak
ve lokavta maruz bırakılamayacak işçilerden, ölen, kendi isteği ile ayrılan
veya iş sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle feshedilenlerin yerine yeni
işçi alınabilir. İşverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın yazılı
başvurusu hâlinde görevli makamca denetlenir.
(2)
Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçen işçiler, ancak kendi işlerinde
çalıştırılabilir. Bu işçilere, greve katılan işçilerin işleri yaptırılamaz.
(3)
Kanuni bir grev ve lokavt dolayısıyla iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler,
grev veya lokavt süresince başka bir işverenin yanında çalışamaz. Aksi hâlde
işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilebilir. Ancak kısmi
süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, kanuni haftalık çalışma süresini
tamamlayacak süreyi aşmamak üzere başka bir işverenin işyerinde çalışabilir.
Kanuni
grev ve lokavtın konut haklarına etkisi
(1) İşveren, kanuni bir grev veya lokavt
süresince greve katılan veya lokavta uğrayan işçilerin oturdukları ve kendisi
tarafından sağlanmış olan konutlardan çıkmalarını isteyemez.
(2)
İşveren, bu konutlarda oturan işçilerden, grev ve lokavt süresi içinde
konutların onarımı, su, gaz, aydınlatma ve ısıtma giderleri ile rayiç kirayı
talep edebilir.
(3)
İşveren, konutların su, gaz, aydınlatma ve ısıtma hizmetlerini, kanuni grev ve
lokavt süresince kısıntıya uğratamaz. Ancak bu hizmetlerin kanuni grev ve
lokavt yüzünden kısıntıya uğramış olanlarının devamı, işçiler tarafından istenemez.
Kanun
dışı grev ve lokavtın sonuçları
MADDE
70
(1)
Kanun dışı grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan,
grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama
teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir.
(2)
Kanun dışı bir grev yapılması hâlinde bu grev nedeniyle işverenin uğradığı
zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya kanun dışı grev herhangi bir
işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler
tarafından karşılanır.
(3)
Kanun dışı lokavt yapılması hâlinde işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle
feshedebilir. İşveren, bu işçilerin lokavt süresine ilişkin iş sözleşmesinden
doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları
tazmin etmekle yükümlüdür.
Tespit
davası
(1) Taraflardan her biri, karar verilen veya
uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini
mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir
ay içinde karar verir. Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge
adliye mahkemesi bir ay içinde kesin olarak karar verir. Verilecek karar,
tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için
kesin delil teşkil eder.
(2)
Hâkim tedbir olarak dava konusu grev veya lokavtın durdurulmasına karar
verebilir.
Grev
hakkının ve lokavtın kötüye kullanılması
(1) Taraflardan birinin veya Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanının başvurusu üzerine mahkemece, grev
hakkı veya lokavtın iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına veya
millî servete zarar verecek şekilde kullanıldığının tespit edilmesi hâlinde,
uygulanmakta olan grev veya lokavtın durdurulmasına karar verilir.
(2)
Kanuni bir lokavtın işyerini temelli olarak kapalı tutmak amacıyla yapıldığı
kesinleşmiş mahkeme kararıyla belirlenirse, mahkeme kararının lokavt yapmış
işverene veya işveren sendikasına bildirilmesi ile birlikte lokavt durdurulur.
Grev
ve lokavt gözcüleri
(1) İşyerinde grev ilan etmiş olan işçi
sendikası, kanuni bir grev kararına uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın
ve tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını
denetlemek amacıyla, işyerinin giriş ve çıkış yerlerine, kendi üyeleri
arasından en çok dörder grev gözcüsü koyabilir.
(2)
Grev gözcüleri, işyerine giriş ve çıkışlara engel olamaz, giren ve çıkanları kontrol
amacıyla dahi durduramaz.
(3)
İşyerinde lokavt ilan etmiş olan işveren sendikası, kanuni bir lokavt kararına
uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın kendi
üyelerinin lokavt kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla lokavtın
kapsamına giren işyerlerine gözcüler gönderebilir.
Grev
ve lokavt hâlinde mülkî amirin yetkileri
(1) Mahallin en büyük mülkî amirleri halkın
günlük yaşamı için zorunlu olan ve aksaması muhtemel hizmet ve ihtiyaçları
karşılayacak, işyerinde faaliyetin devamlılığını sağlayacak tedbirleri alır.
(2)
Grev ve lokavtın uygulanması sırasında mahallin en büyük mülkî amirinin kamu
düzenine ilişkin alacağı tedbirler, kanuni bir grev veya lokavtın uygulanmasını
engelleyici nitelik taşıyamaz.
Grev
ve lokavtı sona erdirme kararı
(1) Kanuni bir grev veya lokavtı sona erdirme
kararı, kararı alan tarafça ertesi iş günü sonuna kadar yazı ile karşı tarafa
ve görevli makama bildirilir.
(2)
Grevin veya lokavtın sona erdiği, görevli makam tarafından işyerinde ilan
edilir. Kanuni grev ve lokavt, ilanın yapılması ile sona erer.
(3)
Grevin uygulanmasına son verilmesi lokavtın, lokavtın uygulanmasına son
verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmez.
(4)
Grevi uygulayan işçi sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması,
feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde grev ve alınmış bir karar varsa
lokavt kendiliğinden sona erer ve yetki belgesi hükümsüz olur.
(5)
Lokavtı uygulayan işveren sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması,
feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde lokavt kendiliğinden sona erer.
(6)
Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespiti için başvurduğu tarihte işyerindeki
üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti
hâlinde, ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi için mahkemeye başvurabilir.
Mahkemece belirlenecek tarihte grevin sona ereceği ilan edilir.
Bakanlık,
toplu iş sözleşmeleri için bir sicil tutar. Toplu iş sözleşmesinin metni
üzerinde anlaşmazlık çıktığı takdirde, Bakanlıkça sicile kaydedilmiş metin esas
alınır.
Yorumlar
Yorum Gönder