Ana içeriğe atla

XXXX1

 Başıma türlü belalar geldi bugün yine. Yine diyorum çünkü bu tür şeyler hayatımın ayrılmaz birer parçası olmaya başladı. Hatta bazı zamanlar ki böyle zamanlar nadiren olur yaşadığım sevindirici şeyler bile birer bela gözüyle bakmaya başladım. Genel bir keder duygusu içimi çepe çevre sarmış durumda. Bilmiyorum belki durumum o kadar da kötü değildir ama ben öyle hissediyorum. Bununla beraber başımıza gelen her kötülüğü sıcaklığı geçtikten sonra unuttuğumuz gibi unutuyorum yaşadıklarımı. Unutmak belki de insanoğlunun sahip olabileceği en büyük yetenek. Sahip olabileceği diyorum çünkü herkes bu yeteneğe sahip değil. Ben de değilim. Olması için uğraştığım şeyleri çabucak unutuveriyorum. Önceden dünya klasiklerini okumayı isterdim. Sonradan bu kitapları okuma imkanı elde ettiğimde hiç de sevinmedğimi hatta üzüldüğümü hatırlıyorum. Belki de hayallere ulaşmak insana üzüntü veriyor ama biz bunun farkında değiliz. Gezip görmeyi çok istediğim bir şehri gezme imkanı bulduğumda gezinti sonrası akşamları hep bir hüzün çöker üzerime. Aslında bu şehri görmeyi hep hayal etmiştim. Ama ne olduysa gezme işi hallolunca derin bir boşluğa düştüm. Hayallerin gerçekleşmesi insanı neden boşluğa düşürsün ki diye sorabilirsiniz ama bu konuda yanılıyorsunuz. Hem de fena halde yanılıyorsunuz. Neden yanıldığınız hakkında en ufak bir cümle yazmayacağım. Hayal ettiğiniz şey gerçekleşirse hak vereceksiniz bana. 

Neyse ne diyordum. Lafı başka yerlere götürdüm. Bir cğmle yazacağım yerde kim bilir kaç cümle yazdım. Neyse işniz yoksa sayarsınız. 

İnsan ne kadar da üzüntülü olsa başına türlü felaketler gelse unutabiliyor. Kolay değil unutmak ama imkansız da sayılmaz. Yeni bir hayal kurmaksa yıkılanların üzerine insanın en büyük özelliği. Yani amma da yaptım şimdi ha. Az önce unutmak insanın en büyük özelliğiydi ne oldu? Unutmak ve unuttuklarından sonra geriye kalanların üzerine yeni umutlar inşa etmek. Galiba en doğru cümle bu. Bilmiyorum belki de en yanlış cümle budur. Ya da illa en bilmem ne olması gerekmez. Sadece doğru ya da yanlış bir cümle de diyebilirim. AH bu benim huyum galiba. Yine bir cümlede anlatacağımı uzattım da uzattım. 

Ne hakkında konuşuyorduk? Hatırladım umut etmekten falan bahsediyorduk. Aslında hatırladığım falan da yok. Yukarıda yazdıklarıma baktım ne anlatıryormuşum diye. BU gevezelik böyle birşey işte. İnsana daha demin ne söylediğini unutturur. Unutmak iyi bir şey hem de çok iyi. 

Hayır. Unutmak hiç deiyi bir şey değildir. Külliyen yalan. İnsanı akıllı bir varlık mertebesine ulaştıran hatırlamak değil mi? Ya sabahtan bri yanlış yazıyorum uyaran yok. Ama yukarıda yazdıklarımı silmeyeceğim. Belki o satırlardan birinde kendini bulan birileri vardır aranızda. Şimdi aklıma başıma geldi. Unutmak iyi bir şeydir dersek annesi henüz küçük bir çocukken ölenlerin hatırında bir yüz varsa sadece geriye kalan ne yapacaüız? Nasıl söylerim unutmanın güzel bir şey olduğunu. Ölmek kelimesini kullanmayı hiç sevmiyorum bu arada. Ama bu cümlede kullandım. Bunu da şmdi farkettim. bir daha kullanmam söz. Dürüst olmayan bir adamın sözüne ne kadar güvenilebilir ki? Aslında bu da yanlış. Dürüst bir adamın dürüst davranacağından emin olamayız ama dürüst olmayan bir adamın sözüne güvenebilirsiniz çünkü zaten dürüst değildir. Ne yazdığımı ben de bilmiyorum ama doğru bir şeyler düşünerek yazdığımdan eminim.


Dünya nefes alınacak bir yer olmaktan çıkıyor bazı zamanlar. Yalnız kelimelerden inşa edilen dünyalarda barınabiliyor insan. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİLLÎ MÜCADELE (HAZIRLIK DÖNEMİ)

✎ Mondros Ateşkes’i imzalandığı sırada Adana’da Yıldırım Orduları Komutanı iken halkı işgallere karşı mücadeleye davet etmiş, ayrıca burada Ali Fuat Paşa ile de görüşerek mücadelenin gerekliliği üzerinde bir kez daha durmuştur. Mustafa Kemal Anadolu’ya geçmeden önce geldiği İstanbul’da; Düşüncelerini yaymak için Fethi Bey ile birlikte Minber gazetesini çıkarmıştır İstanbul Hükûmeti (Damat Ferit Paşa), İngiltere’nin de baskısıyla, bölgeye çok geniş yetkilerle bir komutanın gönderilmesine karar vermiştir. Bu durum Anadolu’ya geçmek isteyen Mustafa Kemal’e aradığı fırsatı yaratmıştır. ✎ Mustafa Kemal, Damat Ferit Paşa Hükûmeti tarafından IX. Ordu Müfettişi olarak bölgeye atanmıştır. ✎ IX. Ordu Müfettişi göreviyle Samsun’a gönderilen Mustafa Kemal Paşa’nın yetkili olduğu iller arasında Sivas, Erzurum, Van ve Trabzon bulunmakta olup, ayrıca kendisine birtakım görevler verilmişti. ✎ Samsun’da Mıntıka Palas Oteli’nde kalan Mustafa Kemal Paşa, bölgede birtakım güvenlik tedbirler...

Borçlar özel isimsiz sözleşmeler

İSİMSİZ SÖZLEŞMELER (ATİPİK SÖZLEŞMELER) Unsurları ve özellikleri önceden kanunda belirlenmemiş sözleşmelerdir. İsimsiz Sözleşme Örnekleri: 1.       Sulh sözleşmesi 2.       Tek satıcılık sözleşmesi 3.       Satış için tevdi sözleşmesi 4.       Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi 5.       Garanti sözleşmesi İsimsiz Sözleşme Türleri: 1.        Karma Sözleşmeler:  Kanunda düzenlenmiş sözleşme tipine ait unsurların kanunun öngörmediği tarzda bir araya gelmesi ile oluşur. Ör: Hastane kabul sözleşmesi (Kira +vekalet + hizmet) a.        Karma Kombine Sözleşmeler:  Taraflardan biri birden fazla edim yükümlülüğü altına girerken karşı taraf tek bir edim yükümlülüğü altına girer. Ör: Hastane kabul sözleşmesi b....

TBMM İÇTÜZÜK

TBMM İÇTÜZÜK [okundu] Üye   tamsayısı   altıyüzdür.   Türkiye   Büyük   Millet   Meclisi   üyeliklerinde boşalma   olması üye tamsayısını değiştirmez. Türkiye   Büyük   Millet   Meclisi   Genel   Kurulu,   milletvekili   genel   seçimi kesin   sonuçlarının   Yüksek   Seçim   Kurulunca   ilanını   takip   eden   üçüncü   gün   saat   14.00’te çağrısız olarak toplanır Milletvekilleri   andiçerek   göreve   başlarlar.   Andiçmekten   imtina   eden   milletvekilleri, milletvekili   sıfatından kaynaklanan   haklardan yararlanamazlar. Cumhurbaşkanı   yardımcıları   ve   bakanlar,   atandıkları   tarihten   sonra   yapılan   ilk birleşimde andiçerler. Danışma   Kurulunun   önerisi   üzerine   Genel   Kurulca   başka   bir   kara...